| cinsel tacize uğramış |
had sexually assaulted |
cinsel tacize uğramış terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| cinsel tacize uğrayan |
sexually molested |
| cinsel tacize uğramak |
assault sexually |
| cinsel tacize uğradı |
sexually assaulted her |
| cinsel tacize uğradı |
she was sexually abused by |
| cinsel tacize uğradı |
has been sexually abused |
| cinsel tacize uğradı |
she was sexually molested |
| cinsel tacize uğramak |
to be sexually assaulted |
| cinsel tacize uğradıysan |
if you have been sexually assaulted |
| cinsel istismara uğramış çocuklar |
sexually abused children |
| fiziksel veya cinsel istismara uğramış |
physically or sexually abused |
| cinsel istismara uğramış çocuklar |
sexually abused boys |
| cinsel istismara uğramış |
had been sexually abused |
| cinsel istismara uğramış çocuk |
sexually exploited child |
| cinsel saldırıya uğramış |
are sexually assaulted |
| cinsel istismara uğramış veya ihmal edilmiş |
sexually abused or neglected |
| cinsel istismara uğramış çocuklar |
sexually exploited children |
| tacize karşı politika |
policy against harassment |
| tacize maruz kalmış |
subjected to harassment |
| tacize tabi |
subject to harassment |
| tacize karşı tazminat |
injunction against harassment |
| ayrımcılığa ve tacize dayalı yasaklar |
prohibits discrimination and harassment based |
| tacize uğramak |
having been molested |
| onları tacize maruz bırakmak |
exposing them to harassment |
| tacize karşı çıktı |
resisted harassment |
| tacize neden olmak |
cause harassment |
| tacize cevap |
response to harassment |
| tacize maruz kalmış |
subjected to harrassment |
| cinsel özgürlük ve cinsel ahlaka karşı |
against sexual freedom and sexual morality |
| suçun cinsel veya cinsel şiddete maruz kaldığı yerlerde |
where the crime involves sexual or gender violence |
| hayal kırıklığına uğramış |
disappointed |
| hayal kırıklığına uğramış |
frustrated |
| kesintiye uğramış vida |
interrupted screw |
| mutasyona uğramış |
mutated |
| zaman aşımına uğramış |
prescriptive |
| dumura uğramış |
rudimental |
| nekroza uğramiş kemik |
sequestrum |
| otolize uğramış |
autolyzed |
| derin hayal kırıklığına uğramış |
deeply disappointed |
| istismara uğramış kadınlar |
abused women |
| hasara uğramış |
were damaged |
| istismara uğramış çocuklar |
abused children |
| fazlasıyla hayal kırıklığına uğramış |
extremely disappointed |
| istismara uğramış çocuk |
abused child |
| çok hayal kırıklığına uğramış |
very disappointed |
| hayal kırıklığına uğramış beklentiler |
disappointed expectations |
| son derece hayal kırıklığına uğramış |
highly disappointed |
| ihanete uğramış hissetmek |
feel betrayed |
| saldırıya uğramış |
have been hacked |
| yıkıma uğramış |
on demurrage |
| kesintiye uğramış uyku |
interrupted sleep |