hizmet verilecek alanlar

hizmet verilecek alanlar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
hizmet verilecek alanlar areas to be served

hizmet verilecek alanlar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
gençlere hizmet verilecek youth will be served
hizmet verilecek pazar segmentleri market segments to be served
bir teknisyen tarafından hizmet verilecek to be serviced by a technician
hizmet verilen alanlar areas served
hizmet verilen alanlar serviced spaces
hizmet öncesi ve hizmet içi pre-service and in-service
hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim pre and in-service training
hizmet öncesi hizmet içi pre-service in-service
hafif hizmet ve ağır hizmet light duty and heavy duty
hizmet süresince kazanılan hizmet maliyeti avantajları service cost benefits earned during the
hizmet öncesi ve hizmet içi öğretmen eğitimi pre-service and in-service teacher education
sor, sana verilecek ask, and it shall be given you
verilecek will be issued
verilecek to be given
verilecek will be granted
kargoya verilecek will be shipped
verilecek shall be given
verilecek shall be granted
verilecek shall be issued
izin verilecek will be allowed
verilecek to be handed
size verilecek you will be given
izin verilecek shall be allowed
size haber verilecek you will be notified
talimat verilecek will be instructed
izin verilecek shall be permitted
tebligat verilecek notice shall be given
verilecek is to be given
öğle yemeği verilecek lunch will be provided
ödün verilecek will be compromised
verilecek are to be given
aşağıda verilecek to be given hereunder
verilecek shall be awarded
karar verilecek will decide
izin verilecek would be allowed
referans verilecek will be referenced
mahkemeye verilecek dava due in court
verilecek will be handed
etki verilecek shall be given effect
kredi verilecek credit will be issued
size talimat verilecek you will be instructed
uyarınca verilecek to be given pursuant
karar verilecek will be decided
verilecek are to be issued
talimat verilecek shall be instructed
verilecek is to be issued
bana verilecek i will be given
izin verilecek will be permitted
öncelik verilecek will be given priority
karar verilecek to be decided upon