yüksek seçicilik düzeyi

yüksek seçicilik düzeyi teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yüksek seçicilik düzeyi high level of selectivity

yüksek seçicilik düzeyi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yüksek seçicilik high selectivity
yüksek seçicilik higher selectivity
seçicilik selectivity
seçicilik selectiveness
seçicilik bitti selectivity over
algıda seçicilik selective perception
seçicilik selectivity for
seçicilik testi selectivity test
41 kat seçicilik 41-fold selectivity
seçicilik kriterleri selectivity criteria
seçicilik katsayısı selectivity coefficient
bazı seçicilik some selectivity
seçicilik çalışmaları selectivity studies
spektral seçicilik spectral selectivity
seçicilik olmadan without selectivity
mevcut seçicilik current selectivity
düşük seçicilik low selectivity
bölgesel seçicilik regional selectivity
seçicilik oranı selectivity ratio
seçicilik kaybı loss of selectivity
mükemmel seçicilik great selectivity
seçicilik eksikliği the lack of selectivity
seçicilik profili selectivity profiling
seçicilik tepkisi selectivity response
siyasal seçicilik political selectivity
seçicilik sonuçları selectivity results
10.000 kat seçicilik 10,000-fold selectivity
seçicilik sistemi selectivity system
siyasallaşma, seçicilik politicization, selectivity
yeterli seçicilik sufficient selectivity
optimum seçicilik optimum selectivity
seçicilik için for selectivity
jet a-1 için seçicilik selectivity for jet a-1
için 55 kat seçicilik 55-fold selectivity for
artan seçicilik increased selectivity
seçicilik kontrolleri selectivity controls
net seçicilik net selectivity
seçicilik artışı selectivity growth
yüksek yüksek yüksek en yüksek high higher highly highest
yüksek ilgi düzeyi high level of interest
yüksek alaka düzeyi high relevance
yüksek başarı düzeyi high level of accomplishment
yüksek memnuniyet düzeyi high level of satisfaction
yüksek güven düzeyi high level of confidence
yüksek katılım düzeyi high level of participation
yüksek motivasyon düzeyi high level of motivation
yüksek vergi düzeyi high level of taxation
yüksek sağlık koruma düzeyi high level of health protection
daha yüksek memnuniyet düzeyi higher levels of satisfaction
yüksek politika alaka düzeyi high policy relevance