çok zor zamanlar geçirdim

çok zor zamanlar geçirdim teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
çok zor zamanlar geçirdim had a very difficult time

çok zor zamanlar geçirdim terimi için benzer kelimeler ve anlamları
çok zor zamanlar geçirdim i had a very hard time
çok zor zamanlar geçirdim had such a hard time
zor zamanlar geçirdim had a hard time
zor zamanlar geçirdim i had a hard time
zor zamanlar geçirdim had a difficult time
zor zamanlar geçirdim i was having a hard time
zor zamanlar geçirdim experienced hard times
zor zamanlar geçirdim had a tough time
zor zamanlar geçirdim i have been having a hard time
gerçekten zor zamanlar geçirdim had a really hard time
zor zamanlar geçirdim had a rough time
zor zamanlar geçirdim i have had some hard times
zor zamanlar geçirdim i was having a rough time
zor zamanlar geçirdim i've had a hard time
zor zamanlar geçirdim went through difficult times
bir zamanlar bir zamanlar vardı there once was a time when
iyi zamanlar, kötü zamanlar good times, bad times
çok zor zamanlar geçir have a very hard time
çok zor zamanlar such hard times
çok zor zamanlar geçiriyorlar they have a very hard time
çok zor zamanlar geçiriyor has a very hard time
çok zor zamanlar geçir have a very difficult time
zor bir gün geçirdim i had a hard day
zor bir zaman geçirdim has had a tough time
zor tatiller geçirdim have had hardly holidays
zor bir iş günü geçirdim i have had hard working day
zor bir gün geçirdim had a rough day
zor zamanlar hard times
zor zamanlar belirteç hard times token
zor zamanlar vermek give a hard time
zor zamanlar challenging times
zor zamanlar tough times
zor zamanlar difficult times
bana zor zamanlar ver give me a hard time
zor zamanlar bad times
zor zamanlar geçirmek having a hard time
zor zamanlar geçir have a difficult time
zor zamanlar times are tough
zor zamanlar harsh times
zor zamanlar geçirmek fall on hard times
zor zamanlar vermek give hard time
zor zamanlar times are hard
zor zamanlar geçiriyorum i have a hard time
sana zor zamanlar vermek give you a hard time
zor zamanlar geçiriyor has a hard time
zor zamanlar demanding times
zor zamanlar geçirmek have a hard time of it
zor zamanlar tougher times
zor zamanlar when times are tough
ekonomik zor zamanlar economic hard times