organik şarap ticareti

organik şarap ticareti teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
organik şarap ticareti organic wine trade

organik şarap ticareti terimi için benzer kelimeler ve anlamları
organik ve organik olmayan büyüme organic and non-organic growth
organik şarap organic wine
organik şarap yapımı organic winemaking
organik şarap yetiştiriciliği organic wine growing
organik şarap üretimi organic wine production
hala şarap köpüklü şarap still wine sparkling wine
şarap imalathaneleri şarap mahzenleri wineries wine cellars
şarap ve köpüklü şarap wine and sparkling wine
organik fuar ticareti organic fair trade
şarap ticareti wine trade
şarap ticareti wine trading
uluslararası şarap ticareti international wine trade
dünya şarap ticareti grubu world wine trade group
şarap ticareti trading in wine
ticareti yapmak veya ticareti kullanmak dealing or usage of trade
çocuk ticareti ve ticareti sale and trafficking of children
insan ticareti, çocuklara karşı suçlar, yasadışı uyuşturucu ve silah ticareti trafficking in persons, offences against children, illicit drug and arms
organik maddelerin endüstriyel kullanımı chemurgy
organik gübre compost
elektro-organik kimya electro-organic chemistry
metallo-organik metallo-organic
mikro organik micro-organic
organik olmayan nonorganic
organik organic
organik asit organic acid
organik beyin sendromu organic brain syndrome
organik kimya organic chemistry
organik bileşik organic compound
organik bileşikler organic compounds
organik kontraktür organic contracture
organik hastalık organic disease
organik evrim organic evolution
organik ışık yayan diyot organic light-emitting diode
organik zihinsel bozukluk organic mental disorder
organik zihinsel sendrom organic mental syndrome
organik molekül organic molecule
organik moleküller organic molecules
organik üfürüm organic murmur
organik psikoz organic psychosis
organik dayanışma organic solidarity
organik vertigo organic vertigo
organik olarak organically
organik fosfor bileşikleri organophosphorus-compounds
kalıcı organik kirletici persistent organic pollutant
yarı organik semi-organic
organik büyüme organic growth
organik tarım organic farming
organik yiyecek organic food
organik madde organic matter
uçucu organik bileşikler volatile organic compounds