bilinen bir işlevi yok

bilinen bir işlevi yok teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bilinen bir işlevi yok has no known function

bilinen bir işlevi yok terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bilinen bir neden yok no known cause
bilinen bir kontrendikasyon yok there are no known contraindications
bilinen bir risk yok there are no known risks
bilinen bir tehlike yok no known hazards
bilinen bir tedavisi yok no known cure
bilinen bir tedavisi yok there is no known cure
bilinen tek bir neden yok no known single cause
bilinen bir etkileşim yok no known interaction
bilinen bir açıklama yok no known explanation
bilinen bir etkileşim yok there are no known interactions
bilinen bir kanserojen yok no known carcinogens
bilinen bir etkisi yok. no effects known.
bilinen bir yan etkisi yok no known side effect
bilinen bir sebep yok. for no known reason.
bilinen bir etkisi yok there are no known effects
bilinen bir etki yok no known effect
bilinen yok none known
bilinen alerjisi yok no known allergies
bilinen yok there are no known
bilinen tehlikeli reaksiyonu yok no dangerous reactions known
bilinen yok has no known
bilinen yok there is no known
bilinen mülk yok no known estate
bilinen maruz kalma sınırı değeri yok no exposure limit value known
bilinen risk yok no known risks
bilinen ilaç etkileşimi yok no known drug interactions
bilinen hiçbir örneği yok no known instances of
bilinen alerjen yok no known allergens
bilinen tedavi yok no known treatment
bilinen sağlık etkisi yok no known health effects
bilinen adres yok no known address
bilinen güvenli alkol seviyesi yok no known safe level of alcohol
bilinen risk faktörü yok no known risk factors
bilinen kontrendikasyon yok no known contraindications
önceden bilinen yok no previous known
işlevi yok has no function
bilinen önemli bir etkisi veya kritik bir tehlikesi yoktur no known significant effects or critical hazards
bir marka iyi bilinen bir markadır. a mark is a well-known mark
temsil yok veya başka bir onaylama yok no representation or other affirmation
bir zamanlar bilinen once known
iyi bilinen bir a well known
bu iyi bilinen bir gerçektir it is a well known fact
bilinen bir gerçektir it is a known fact
bilinen bir neden olmadan with no known cause
iyi bilinen bir örnek well-known example
bilinen bir gerçektir it is a known fact that
bir zamanlar için bilinen once known for
bilinen bir mal a known good
bilinen bir şey something known
iyi bilinen bir gerçek a well known fact