| birinin hayatını tehlikeye sokmak |
put someone's life in danger |
birinin hayatını tehlikeye sokmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| birinin ayağını birinin ağzına sokmak |
put one's foot in one's mouth |
| hayatını tehlikeye at |
risk your life |
| hayatını tehlikeye attı |
risked his life |
| hayatını tehlikeye atmak |
putting her life at risk |
| kendi hayatını tehlikeye atmak |
endangering his own life |
| insan hayatını tehlikeye atabilir |
can endanger human life |
| tehlikeye sokmak |
imperil |
| ciddi şekilde tehlikeye sokmak |
seriously jeopardize |
| çocuğun refahını tehlikeye sokmak |
endangering the welfare of a child |
| başarıyı tehlikeye sokmak |
jeopardize the success |
| güvenliği tehlikeye sokmak |
jeopardize safety |
| hayatı tehlikeye sokmak |
jeopardize the life |
| güvenliği tehlikeye sokmak |
jeopardise security |
| operasyonu tehlikeye sokmak |
jeopardize the operation |
| ilişkileri tehlikeye sokmak |
jeopardise relations |
| sağlığını tehlikeye sokmak |
endanger your health |
| çevreyi tehlikeye sokmak |
endanger the environment |
| gizliliği tehlikeye sokmak |
jeopardize the privacy |
| potansiyel olarak tehlikeye sokmak |
potentially jeopardize |
| çevreyi tehlikeye sokmak |
endangering the environment |
| uyumu tehlikeye sokmak |
jeopardize compliance |
| bütünlüğü tehlikeye sokmak |
jeopardise the integrity |
| bağımsızlığı tehlikeye sokmak |
endanger the independence |
| güvenliği tehlikeye sokmak |
put safety at risk |
| geleceğini tehlikeye sokmak |
jeopardize your future |
| ilkeleri tehlikeye sokmak |
jeopardize the principles |
| durumunuzu tehlikeye sokmak |
jeopardize your status |
| etkinliği tehlikeye sokmak |
jeopardizing the effectiveness |
| bağımsızlık görünümünü tehlikeye sokmak |
compromise the appearance of independence |
| güvenliğinizi tehlikeye sokmak |
jeopardizing your safety |
| açıklığı tehlikeye sokmak |
jeopardize the opening |
| uygunluğunuzu tehlikeye sokmak |
jeopardize your eligibility |
| olasılığı tehlikeye sokmak |
jeopardize the possibility |
| bir ilişkiyi tehlikeye sokmak |
jeopardize a relationship |
| performansı tehlikeye sokmak |
jeopardize performance |
| uçağı tehlikeye sokmak |
so as to endanger the aircraft |
| hala tehlikeye sokmak |
still jeopardize |
| ulusal güvenliği tehlikeye sokmak |
jeopardise national security |
| çekirdeği tehlikeye sokmak |
jeopardize core |
| ifade özgürlüğünü tehlikeye sokmak |
jeopardize freedom of expression |
| işleri tehlikeye sokmak |
jeopardise jobs |
| geçerliliği tehlikeye sokmak |
jeopardize the validity |
| işleyişi tehlikeye sokmak |
jeopardize the functioning |
| etkinliği tehlikeye sokmak |
jeopardise the efficacy |
| istihdamı tehlikeye sokmak |
jeopardize employment |
| gereksiz yere çevreyi tehlikeye sokmak |
endanger the environment unnecessarily |
| seni tehlikeye sokmak |
lead you into danger |
| kaliteyi tehlikeye sokmak |
jeopardize the quality |
| sağlığımı tehlikeye sokmak |
put my health at risk |
| performansı tehlikeye sokmak |
jeopardise the performance |