100 derecede çalışan

100 derecede çalışan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
100 derecede çalışan operating at 100 degrees

100 derecede çalışan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
orta derecede ciddi derecede aktif moderately to severely active
orta derecede ciddi derecede zayıf moderately to severely underweight
orta derecede ciddi derecede aktif olan with moderately to severely active
tehlikeli derecede düşük çalışan running dangerously low
100 ila 100 100 to 100
100 x 100 mm 100 by 100 mm
100 üzerinden 100 puan scoring 100 out of 100
(100 x 1 milyon dolar = 100 dolar ($100 x 1 million = $100
100+ çalışan 100+ employees
100 bin çalışan 100k employees
100 bin çalışan 100k staff
çalışan veya onun adına çalışan kişilerin to make persons working for it or on its behalf aware of
çalışan veya çalışan olmayan employee or non-employee
serbest çalışan veya çalışan self-employed or employed
ileri derecede advanced degree
şaşılacak derecede astonishingly
ikinci derecede circumstantial
aynı derecede equally
orta derecede intermediately
yeterli derecede on sufferance
aşırı derecede overly
aşırı derecede parlous
aşırı derecede plethoric
ölümcül derecede terminally
korkunç derecede terrifyingly
aşırı derecede unco
ikinci derecede kalan olaylar dizisi underplot
eşit derecede önemli equally important
aynı derecede önemli just as important
derecede at grade
yüksek derecede ilgili highly relevant
önemli derecede yüksek significantly higher
eşit derecede iyi equally well
hayati derecede önemli vitally important
aşırı derecede pahalı prohibitively expensive
şaşırtıcı derecede yeterli surprisingly enough
yüksek derecede tavsiye edilir highly commended
makul derecede uygulanabilir as low as reasonably practicable
önemli derecede daha fazla significantly more
daha az derecede to a lesser degree
en yüksek derecede at maximum
önemli derecede daha az significantly less
aynı derecede kolay just as easily
alışılmadık derecede yüksek unusually high
ciddi derecede engelli severely disabled
birinci derecede endişe prime concern
kabul edilemez derecede yüksek unacceptably high
önemli derecede daha iyi significantly better
anormal derecede yüksek abnormally high
aynı derecede to the same degree