karşıt elektrik yükü

karşıt elektrik yükü teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
karşıt elektrik yükü opposite electric charge

karşıt elektrik yükü terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ispat yükü yükü burden of proof falls
iş yükü yükü workload burden
elektrik yükü electrical load
elektrik yükü electrical charge
statik elektrik yükü static electric charge
statik elektrik yükü static electrical charge
elektrik yükü taşımak carry an electrical charge
elektrik yükü atma electricity load shedding
elektrik yükü electrical loading
elektrik ve elektrik electric and electrical
elektrik devrelerine veya elektrik devrelerine bağlantı yapmak için for making connections to or in electrical circuits
elektrik üretimi ve elektrik power generation and electrical
elektrik şebekesi elektrik utility grade electricity
elektrik kesintileri ile devam eden elektrik kesintilerine neden olan d. resulting in ongoing electricity cuts, with power outages d
elektrik kesintileri ve elektrik kesintileri power shortages and blackouts
elektrik sağlayan elektrik hatları power lines that deliver electricity
karşıt fikir belirten adversative
karşıt- antielectron
karşıt antihydrogen
karşıt nötronun antineutron
karşıt antithetic
karşıt antithetical
karşıt anlamlı sözcük antonym
karşıt stres contrastive stress
karşıt converse
karşıt kilit pimi counter-pin
karşıt pim counterpin
karşıt bir countertrend
olmayan karşıt olarak yerleştirilebilen non-opposable
karşıt başparmak opposable thumb
karşıt opposed
karşıt pistonlu motor opposed-piston engine
küçük parmak karşıt kas opposer muscle of little finger
başparmak karşıt kas opposer muscle of thumb
karşıt alan opposite field
karşıt counteracting
karşıt güçler opposing forces
karşıt görüşler opposing views
karşıt olarak as opposite
karşıt gösterilir shown opposite
karşıt argümanlar opposing arguments
karşıt listede listed opposite
karşıt yaklaşım contrarian approach
karşıt bakış açıları opposing viewpoints
karşıt arguman argument against
karşıt fikirler opposing ideas
karşıt etkiler opposing effects
karşıt pozisyonlar opposing positions
karşıt görüşteki counterpublic
karşıt bir şekilde counterflowing