birçok ortakla işbirliği yapıyor

birçok ortakla işbirliği yapıyor teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
birçok ortakla işbirliği yapıyor cooperates with many partners

birçok ortakla işbirliği yapıyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ortakla çalışmak work with a partner
bir ortakla çalışmak working with a partner
ortakla with a joint
9 ortakla birlikte along with 9 partners
daha fazla ortakla with further partner
yerel bir ortakla ortaklaşa in partnership with a local partner
yerel bir ortakla with a local partner
ortakla birleştiğinde coupled with a joint
tek başına veya bir ortakla alone or with an associate
ortakla ilgili regarding the joint
bir ortakla yaptım i did it with a partner
yapıyor, spor yapıyor are, doing sports
o işbirliği yapıyor he collaborates
işbirliği yapıyor has been collaborating
ile işbirliği yapıyor is collaborating with
dergide işbirliği yapıyor he collaborates in the magazine
hala işbirliği yapıyor still collaborating
etkili işbirliği yapıyor is cooperating effectively
o işbirliği yapıyor she collaborates
beri işbirliği yapıyor have been collaborating since
işbirliği yapıyor it collaborates
o işbirliği yapıyor she cooperates
taraflar işbirliği yapıyor the parties have been cooperating
iyi işbirliği yapıyor is cooperating well
tüm kolluk soruşturmalarıyla işbirliği yapıyor cooperates with all law enforcement inquiries
hangileri işbirliği yapıyor which are collaborating
ofis işbirliği yapıyor the office engages in cooperation
işbirliği ve işbirliği collaboration and cooperation
altı yapıyor under-doing
iş yapıyor doing business
numara yapıyor faking
yapıyor olmak being made
o yapıyor he does
ev sahipliği yapıyor is hosting
yapıyor is doing
ee yapıyor muyuz so do we
baban ne iş yapıyor what does your father do
o ne yapıyor what does she do
harika yapıyor doing great
şaka yapıyor olmalısın you must be joking
bunu yapıyor doing it
tur yapıyor doing the rounds
yapıyor musun are you doing
ellerinden geleni yapıyor doing their best
yapıyor has been doing
yapıyor is making
olarak görev yapıyor he serves as
öyle yapıyor so doing
o ne yapıyor what's she doing
elinden geleni yapıyor doing your best