| sinema sevdiğiniz her şeye sahiptir |
cinema has everything you like |
sinema sevdiğiniz her şeye sahiptir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| her şeye sahiptir |
features everything |
| kim her şeye sahiptir |
who has everything |
| ihtiyacınız olan her şeye sahiptir. |
has everything you need. |
| kendi tüzel kişiliğine sahiptir ve ab sistemi içerisinde finansal özerkliğe sahiptir |
has its own legal personality and enjoys financial autonomy within the eu system |
| sevdiğiniz bir işi seçin ve |
choose a job you love and |
| en sevdiğiniz kız |
favorite girl |
| sevdiğiniz markalar |
brands you love |
| en sevdiğiniz sezon hangisi |
what's your favorite season |
| en sevdiğiniz kişi kim |
who is your favorite person |
| sevdiğiniz ürünler |
the products you love |
| en sevdiğiniz spor takımının adı nedir? |
what is the name of your favorite sports team? |
| en sevdiğiniz konfor yemeği |
favorite comfort food |
| en sevdiğiniz sporu oynayın ve yeni rekorlar kırın. |
play your favorite sport and break new records. |
| spor en sevdiğiniz futbol takımında tezahürat yapmak demektir. |
sport is all about cheering on your favourite football team |
| memleketiniz ve sevdiğiniz yerler için hava durumu tahminlerini alın |
get weather forecasts for your hometown and favorite places |
| bu benim emrim, birbirinizi benim kadar sevdiğiniz |
this is my commandment, that you love one another as i have |
| her şeye rağmen her zaman hep |
spite of everything, i always, always |
| her halükarda, bay ortuondo, bunun kendisini ilgilendirdiğini hissederse zemine sahiptir. |
in any case, mr ortuondo has the floor if he feels that this concerns him. |
| copd'lı birçok kişi her iki koşulun bir kombinasyonuna sahiptir. |
most people with copd have a combination of both conditions. |
| üretim başlamadan önce her bir boya ayrı bir formüle sahiptir |
before production starts each separate paint has a unique formula |
| yayalar her zaman yol hakkına sahiptir |
pedestrians always have right of way |
| her şeye rağmen |
against all odds |
| her şeye rağmen |
by all odds |
| her şeye kadir |
omnipotent |
| her şeye karışan |
pragmatical |
| her şeye burnunu sokma |
snooping |
| her şeye uygun |
thoroughpaced |
| her şeye rağmen |
despite all |
| her şeye rağmen |
notwithstanding any |
| tanrı her şeye kadir |
god almighty |
| her şeye rağmen |
despite everything |
| her şeye rağmen |
in spite of all |
| her şeye rağmen |
notwithstanding the fact that |
| her şeye dikkat et |
take care of everything |
| her şeye rağmen |
despite all odds |
| her şeye sahip olmak |
have everything |
| düşündüğün her şeye inanma |
don't believe everything you think |
| her şeye inanma |
don't believe everything you |
| her şeye rağmen kazan |
win against all odds |
| her şeye rağmen |
nothwithstanding any |
| her şeye meydan oku |
challenge everything |
| her şeye sahip |
has everything |
| her şeye rağmen |
on the whole though |
| her şeye rağmen |
defy all odds |
| kazanmak için her şeye sahip |
has everything to gain |
| her şeye rağmen |
despite of everything |
| aşk her şeye katlanır |
love endures all things |
| her şeye rağmen |
although all but |
| her şeye rağmen |
against all reason |
| her şeye değer |
worth every |