burada olmanın nasıl bir zevk olduğunu söyleyerek başlayabilir miyim?

burada olmanın nasıl bir zevk olduğunu söyleyerek başlayabilir miyim? teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
burada olmanın nasıl bir zevk olduğunu söyleyerek başlayabilir miyim? may i begin by saying what a pleasure it is to be here

burada olmanın nasıl bir zevk olduğunu söyleyerek başlayabilir miyim? terimi için benzer kelimeler ve anlamları

nasıl olduğunu söyleyerek saying how she
başlayabilir miyim shall i begin
başlayabilir miyim may i begin
başlayabilir miyim may i start
yapmaya başlayabilir miyim could i start doing
ile başlayabilir miyim may i start with
sayın başkan, ne diyerek başlayabilir miyim? mr president, may i begin by saying what a
sorarak başlayabilir miyim can i start by asking
nasıl başlayabilir how could start
kalmalı mıyım yoksa gitmeli miyim should i stay or should i go
bir ayar yapıldıktan hemen sonra başlayabilir may begin as soon as an adjustment exists
zevk alabilir miyim could i enjoy
neden olduğunu sorabilir miyim may i ask why
neden olduğunu bilebilir miyim may i know why
burada olmak bir zevk it's a pleasure to be here
burada olmak bir zevk it is a pleasure to be here
seni burada görmek bir zevk it is a pleasure to have you here
burada olmak büyük bir zevk it is a great pleasure to be here
seni burada görmek bir zevk a pleasure to have you here
zevk için burada bir şey here is something to enjoy
burada olmak benim için bir zevk it's a pleasure for me to be here
burada seninle olmak büyük bir zevk a great pleasure to be with you here
burada kalabilir miyim can i stay here
için burada mıyım am i here for
başlayabilir may start
başlayabilir can begin
başlayabilir may begin
başlayabilir could start
başlayabilir might start
çalışmaya başlayabilir can start working
başlayabilir can commence
başlayabilir might begin
başlayabilir could begin
başlayabilir is able to start
çalışmaya başlayabilir can start to work
başlayabilir he can start
yeniden başlayabilir may restart
başlayabilir can get started
başlayabilir may commence
başlayabilir it can start
işe başlayabilir could start work
başlayabilir may be commenced
başlayabilir can get underway
biri başlayabilir one could start
faz başlayabilir phase can commence
müzakerelere başlayabilir can start negotiations
çalışmaya başlayabilir can start operating
fark yaratmaya başlayabilir can begin to make a difference
gün içinde başlayabilir can begin within days
pompa başlayabilir pump can start