kamusal yaşamdaki aktörler

kamusal yaşamdaki aktörler teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kamusal yaşamdaki aktörler actors in public life

kamusal yaşamdaki aktörler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yaşamdaki aşama stage in life
yaşamdaki ortak partner in life
yaşamdaki memnuniyet satisfaction in life
günlük yaşamdaki durumlar everyday life situations
yaşamdaki seçimler choices in life
yaşamdaki yön direction in life
yaşamdaki enerji energy in life
yaşamdaki işlev function in life
yaşamdaki rolü role in life
yaşamdaki ilerleme progress in life
yaşamdaki patentler patents on life
yaşamdaki dönüm noktaları turning points in life
yaşamdaki durum status in life
yaşamdaki sorunlar problems in living
yaşamdaki nokta point in life
yaşamdaki tek sakatlık kötü bir tutumdur the only disability in life is a bad attitude
yaşamdaki en büyük ihtişam asla düşmemekte yatar the greatest glory in living lies not in never falling, but
yaşamdaki kavşak crossroads in life
yaşamdaki başarı achievement in life
yaşamdaki istikrar stability in life
yaşamdaki mülkiyet hakları property rights on life
yaşamdaki ilerleme progression in life
yaşamdaki gereklilik necessity in life
yaşamdaki amaç purpose in living
yaşamdaki ilerleme living progress
yaşamdaki faktörler factors in life
yaşamdaki seviyeler levels in life
yaşamdaki ilerleme progress in living
yaşamdaki deneyimler experiences in life
'in yaşamdaki tutkusu 's ambition in life
yaşamdaki farklılıklar differences in life
gibi kamusal yapıların nymphae
kamusal uluslararası hukuk public inter national law
kamusal uluslararası hukuk public international law
yarı-kamusal semipublic
kamusal alan public realm
kamusal söylem public discourse
kamusal alan public sphere
kamusal görünüm public appearance
kamusal barış public peace
kamusal tanıma public recognition
kamusal alanda sevgi gösterisi public display of affection
kamusal bilgi olur becomes public knowledge
kamusal hayal gücü public imagination
kamusal görünürlük public visibility
kamusal alanda in the public arena
kamusal alanın bir parçası olur becomes part of the public domain
kamusal alanda in the public sphere
kamusal hayatta in public life
kamusal barışın ihlali breach of the public peace