ortadan kaldırmayı içerir

ortadan kaldırmayı içerir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ortadan kaldırmayı içerir involves the elimination

ortadan kaldırmayı içerir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ortadan kaldırmayı hedefliyorlar they aim to eliminate
ortadan kaldırmayı artırmak boost the elimination
ortadan kaldırmayı amaçlayan aimed at eliminating
ortadan kaldırmayı öneririm i suggest to eliminate
ortadan kaldırmayı teklif ediyorum i propose to eliminate
ortadan kaldırmayı planlıyorlar they plan to eliminate
ortadan kaldırmayı hedefleyen aiming at eliminating
ortadan kaldırmayı öneriyoruz we suggest to eliminate
kaldırmayı dene try to remove
kaldırmayı düşünün consider removing
kaldırmayı kabul et agree to remove
kaldırmayı önlemek prevent removal
kaldırmayı taahhüt eder undertakes to remove
kaldırmayı kabul etti agreed to remove
kaldırmayı onayla confirm remove
kaldırmayı çalıştır operate the lifting
kaldırmayı kolaylaştırmak facilitate lifting
kaldırmayı öneririm i suggest to remove
kaldırmayı dene try removing
kaldırmayı önleme preventing removal
kaldırmayı hedefliyor aims to remove
kaldırmayı onayla confirm uninstallation
kaldırmayı sağlamak bring about the abolition
kaldırmayı etkilemek to effect the removal
kaldırmayı düşün consider removal
kaldırmayı kolaylaştırır makes easier remove
kaldırmayı kabul eder agrees to remove
kaldırmayı öner suggest to remove
kaldırmayı öner suggest removing
kaldırmayı hedefleyin aim to lift
kaldırmayı hedefliyor aims at the removal
kaldırmayı bitir finish removing
kaldırmayı başardık we managed to remove
kaldırmayı onayladı approved the removal
kaldırmayı kolaylaştırmak to ease removal
kaldırmayı kabul ediyorlar they agree to remove
içerir ve içerir incorporates and includes
ortadan kaldırmak abolish
bürokratik engelleri ortadan kaldırmak debureaucratize
ortadan kaldırmak phase out
ortadan kaldırmalı sublate
her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması sözleşmesi convention on the elimination of all forms of discrimination
israfı ortadan kaldırmak eliminate waste
ihtiyacı ortadan kaldırır eliminates the need
ortadan aşağıya down the middle
olasılığı ortadan kaldırmak rule out the possibility
ihtiyacı ortadan kaldırmak eliminate the need
ortadan kaldırılabilen eliminable
kadına yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması komitesi committee on the elimination of discrimination against women
her türlünün ortadan kaldırılmasına ilişkin uluslararası sözleşme international convention on the elimination of all forms of