| güvenlerini vermek |
placing their confidence |
güvenlerini vermek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| güvenlerini geliştirmek |
build their confidence |
| güvenlerini kazanmak |
gain their trust |
| güvenlerini artırmak |
boost their confidence |
| güvenlerini koymak |
place their trust |
| güvenlerini kazanmak |
gain their confidence |
| güvenlerini koy |
put their trust |
| güvenlerini artırmak |
increase their confidence |
| güvenlerini kazanmak |
win their trust |
| güvenlerini koymak |
place their confidence |
| güvenlerini azaltmak |
reduce their reliance |
| güvenlerini artırmak |
raise their confidence |
| güvenlerini koydu |
placed their trust |
| güvenlerini geliştirir |
builds their confidence |
| güvenlerini ihlal ettiler |
breached their fiduciary duties |
| güvenlerini arttırırken |
while enhanced their confidence |
| güvenlerini korumak |
maintaining their trust |
| güvenlerini kazanmak |
gaining their trust |
| ayrıca, bize güvenlerini gösterdikleri için teşekkür ederiz. |
we also thank them for having displayed their confidence in |
| güvenlerini koru |
maintain their confidence |
| güvenlerini yatırmak |
depositing their trust |
| güvenlerini kazanmak için. |
to earn their trust. |
| güvenlerini vurguladı |
underlined their confidence |
| güvenlerini sarstı |
shaken their confidence |
| güvenlerini koymuşlar |
have placed their trust |
| güvenlerini kazanmak |
gaining their confidence |
| güvenlerini kazanarak |
by earning their trust |
| güvenlerini geliştiriyorlar |
they develop confidence in |
| kiralamak, kiraya vermek, alt lisans vermek, ödünç vermek veya devretmek |
rent, lease, sublicense, lend or transfer |
| vermek ve vermek |
grant and confer |
| vermek veya vermek |
grant or purport to grant |
| karar vermek için izin vermek |
allowing for judgement |
| vermek ve vermek |
grant and deliver |
| kiralamak, kiraya vermek, borç vermek, satmak, dağıtmak |
rent, lease, loan, sell, distribute |
| kredi vermek veya kredi vermek |
granting credits or loans |
| vermek veya vermek |
give or offer to give |
| ilham vermek ve ilham vermek |
to enthuse and inspire |
| vermek ya da vermek |
give or grant |
| ödül vermek, sebep vermek |
award, giving reasons |
| kiralamak, kiraya vermek, ödünç vermek veya devretmek |
rent, lease, lend or transfer |
| bilgi vermek veya vermek |
passing on information or giving |
| vermek için izin vermek |
allowing to give |
| mola vermek için izin vermek |
allowing for breaks |
| karar vermek veya ödül vermek |
issue a decision or award |
| yetki vermek ve yetki vermek |
empower and delegate |
| gitmesine izin vermek ve tanrıya izin vermek |
letting go and letting god |
| kiralamak, kiraya vermek, ödünç vermek, satmak |
rent, lease, lend, sell |
| hüküm vermek |
adjudge |
| öğüt vermek |
advise |
| izin vermek |
allow |
| izin vermek |
allow for |