bu fikre şiddetle karşı çıkan

bu fikre şiddetle karşı çıkan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bu fikre şiddetle karşı çıkan strongly opposed to the idea

bu fikre şiddetle karşı çıkan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
şiddetle karşı çıkan strongly opposed
şiddetle karşı çıkan staunchly opposed
şiddetle karşı çıkan fiercely opposed
şiddetle karşı çıkan adamantly opposed
şiddetle karşı çıkan strongly opposing
şiddetle karşı çıkan gravely opposed to
bu fikre karşı is against the idea
fikre karşı against the idea
fikre karşı değil not opposed to the idea
bu fikre karşı are against the idea
bu fikre karşı, öyle opposed to this idea, it is like
ortaya çıkan veya çıkan arising out or resulting from
ortaya çıkan veya çıkan arising or resulting
ortaya çıkan veya ortaya çıkan resulting or arising
ortaya çıkan ve yeniden ortaya çıkan hastalıklar emerging and reemerging diseases
fikre dayalı based on the idea
fikre meydan okumak challenge the notion
fikre çekilmiş drawn to the idea
fikre kapılmak hit upon the idea
bu fikre alışmak get used to the idea
bu fikre dayanarak based on the idea that
fikre ısınma warming to the idea
doğru fikre sahip olmak have the right idea
fikre gel come to the idea
fikre rastlamak come across the idea
fikre sarılmak cling to the idea
fikre sıcak warm to the idea
fikre yaklaşmak approach the idea
fikre açık olmak be open to the idea
bu fikre bir şey var there is something to the idea
fikre yaklaşıyor approaches the idea
fikre dayanan predicated on the notion
fikre abone ol subscribe to the idea
fikre gelmek come around to the idea
bir fikre ulaşmak reach an opinion
fikre dönüş returning to the idea
fikre ekle add to the idea
en ufak bir fikre sahip olmak have the faintest idea
bir fikre yaklaşmak approach an idea
bu fikre alışmak getting used to the idea
bu fikre göre according to this idea
fikre açık is open to the idea
fikre öncülük etti pioneered the idea
fikre güvenmek rely on the idea
fikre sığdırmak to fit into the idea
fikre sadık kalmak stick to the idea
tek bir fikre sadık kalmak stick to one idea
fikre abone subscribed to the idea
fikre yapışmak clinging to the idea
bu fikre öncülük etti led to the idea