servet dağılımı eşitsizliği

servet dağılımı eşitsizliği teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
servet dağılımı eşitsizliği disparity of wealth distribution

servet dağılımı eşitsizliği terimi için benzer kelimeler ve anlamları

servet eşitsizliği wealth inequality
servet eşitsizliği wealth disparity
servet eşitsizliği inequality of wealth
servet eşitsizliği disparity in wealth
servet eşitsizliği disparity of wealth
gelir ve servet eşitsizliği income and wealth inequality
servet dağılımı distribution of wealth
servet dağılımı wealth distribution
servet eşitsiz dağılımı unequal distribution of wealth
gelir ve servet dağılımı income and wealth distribution
servet haksız dağılımı unfair distribution of wealth
servet dağılımı distribution of wealth remains
eşitsiz servet dağılımı unequal wealth distribution
dürbün eşitsizliği binocular disparity
boole eşitsizliği boole's inequality
cauchy eşitsizliği cauchy's inequality
cauchy-schwarz eşitsizliği cauchy-schwarz inequality
chebyshev eşitsizliği chebyshev's inequality
schwarz eşitsizliği schwarz inequality
tchebychev eşitsizliği tchebychev's inequality
üçgen eşitsizliği triangle inequality
gelir eşitsizliği income inequality
cinsiyet eşitsizliği gender inequality
gelir eşitsizliği income disparity
cinsiyet eşitsizliği gender disparity
cinsiyet eşitsizliği gender inequity
düşük gelir eşitsizliği low income inequality
sağlık eşitsizliği health disparity
cinsiyet eşitsizliği endeksi gender inequality index
ücret eşitsizliği wage inequality
sağlık eşitsizliği health inequity
eğitim eşitsizliği educational disparities
kazanç eşitsizliği earnings inequality
eşitsizliği ele almak addressing inequality
güç eşitsizliği power inequality
sağlık eşitsizliği health inequality
kadın eşitsizliği women's inequality
eğitim eşitsizliği educational inequality
gelir eşitsizliği inequality of income
eşitsizliği azaltmak to reduce inequality
güç eşitsizliği inequality of power
yüksek gelir eşitsizliği high income inequality
arazi eşitsizliği land inequality
eşitsizliği güçlendirmek reinforce inequality
sınıf eşitsizliği class disparity
eşitsizliği sağlamak entrench inequalities
artan gelir eşitsizliği growing income disparities
eşitsizliği artırmak increase inequality
kamaşma eşitsizliği glaring inequality
artan gelir eşitsizliği growing income inequalities