| politikanın yoksullar üzerindeki etkileri |
impacts of policy on poor |
politikanın yoksullar üzerindeki etkileri terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| yoksullar |
poors |
| ölmekte olan yoksullar |
dying destitutes |
| yoksullar için konut |
housing for poor |
| ağır borçlu yoksullar için gelişmiş borç tahliye programı |
enhanced programme of debt relief for heavily indebted poor |
| yoksullar için mikro finansman programları |
microfinancing schemes for poor |
| yoksullar için sağlık sigortası |
health insurance for the poor |
| politikanın etkileri |
implications of the policy |
| politikanın etkileri |
effects of policy |
| sağlık üzerindeki etkileri |
effects on health |
| insanlar üzerindeki etkileri |
effects on humans |
| doğurganlık üzerindeki etkileri |
effects on fertility |
| insan sağlığı üzerindeki etkileri |
effects on human health |
| vücut üzerindeki etkileri |
effects on the body |
| insan sağlığı üzerindeki etkileri |
consequences on human health |
| insanlar üzerindeki etkileri |
effects on people |
| refah üzerindeki etkileri |
effects on well-being |
| kalkınma üzerindeki etkileri |
effects on development |
| kanser üzerindeki etkileri |
effects on cancer |
| üzerindeki etkileri |
the effects it had on |
| birbirleri üzerindeki etkileri |
impacts on each other |
| işitme üzerindeki etkileri |
effects on hearing |
| fakirler üzerindeki etkileri |
effects on poor |
| cinsiyet eşitliği üzerindeki etkileri |
effects on gender equality |
| insanlar üzerindeki etkileri üzerine ampirik veriler |
empiric data on effects on humans |
| ve gerçekleştirme kabiliyeti üzerindeki etkileri |
, and its effects upon its ability to perform |
| aile içi şiddetin gençlik üzerindeki etkileri |
the effects of domestic violence on youth are |
| ebeveynler üzerindeki etkileri |
effects on parents |
| ülkeler üzerindeki etkileri |
effects on countries |
| yaşamları üzerindeki etkileri |
effects on their lives |
| çevre üzerindeki etkileri azaltır |
reduces impact on environment |
| ve hizmetler üzerindeki etkileri. |
and its effects on services. |
| trafik üzerindeki etkileri |
effects on traffic |
| üzerindeki olumsuz etkileri ortadan kaldırmak |
eliminate negative impacts on |
| ve bunların üzerindeki etkileri |
and their respective impacts on |
| iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki etkileri |
to the health impacts of climate change |
| işitme üzerindeki olumsuz etkileri |
adverse effects on hearing |
| krizin sağlık üzerindeki etkileri |
health impacts of the crisis |
| ruh hali üzerindeki etkileri |
effects on mood |
| plazma lipidleri üzerindeki etkileri |
effects on plasma lipids |
| kalitesi üzerindeki etkileri |
the effects on quality of |
| nöronlar üzerindeki etkileri |
effects on neurons |
| üzerindeki etkileri |
the effects it is having on |
| etkileri ve etkileri |
the effects and impacts |
| çeşitli etkileri olan çeşitli etkileri gösterirler. |
they demonstrate the wide variety of influences which have s |
| etkileri ve etkileri |
implications and effects |
| ilaçların etkileri ve yan etkileri |
effects and side-effects of drugs |
| bu politikanın amaçları için |
for purposes of this policy |
| bu politikanın ihlali |
violation of this policy |
| politikanın kapsamı |
scope of the policy |
| politikanın özellikleri |
specifics of policy |