| ilginç bulduğum şey bu |
what i find interesting is that |
ilginç bulduğum şey bu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| ilginç bulduğum bir şey |
something i found interesting |
| ilginç bulduğum şey |
what i found interesting |
| inanılmaz bulduğum şey |
what i find incredible |
| bulduğum şey |
what i've found is |
| en zor bulduğum şey |
what i find most difficult |
| üzgün bulduğum bir şey |
something i find sad |
| bulduğum |
that i found |
| bulduğum |
what i found |
| bulduğum |
that i find |
| fırsat bulduğum için mutluyum |
happy to have the opportunity |
| bulduğum için mutluyum |
happy to have found |
| bulduğum |
that i have found |
| uygun bulduğum gibi |
as i consider appropriate |
| kendimi içinde bulduğum pozisyon |
the position i found myself in |
| bulduğum erkekler |
men who i have found |
| bulduğum kaynaklar |
the sources i found |
| onu bulduğum gibi |
like i find that |
| uygun bulduğum gibi |
as i deem fit |
| ilginç bir şey yok |
nothing interesting |
| ilginç şey |
the interesting thing |
| ilginç herhangi bir şey |
anything interesting |
| ilginç bir şey bulmak |
find something interesting |
| çok ilginç bir şey |
something very interesting |
| ilginç bir şey |
an interesting thing |
| asıl ilginç olan şey |
what's really interesting is |
| en ilginç şey |
the most interesting thing was |
| ilginç bir şey yapmak |
make something interesting |
| okumak için ilginç bir şey |
something interesting to read |
| ilginç bir şey öğrenmek |
learn something interesting |
| ilginç bir şey mi arıyorsunuz |
looking for something interesting |
| gerçekten ilginç bir şey yok |
nothing really interesting |
| ilginç bir şey yapmaya çalışıyor |
trying to do something interesting |
| ilginç bir şey |
something that is interesting |
| ilginç bir şey olur |
would make an interesting |
| ilginç görünen bir şey |
something that seems interesting |
| daha ilginç bir şey |
something more interesting |
| ilginç bir şey yaptım |
done something interesting |
| bana her şey çok ilginç gibi geldi. |
seemed to me to be very interesting everything. |
| ilginç bir şey gördüm |
i saw something interesting |
| ilginç bir şey yetiştirmek |
raise an interesting |
| özellikle ilginç bir şey |
anything particularly interesting |
| ilginç olan şey |
what is interesting are |
| çok ilginç bir şey gibi görünüyor |
it seems like something very interesting |
| ilginç bir şey açmak |
turn something interesting |
| ilginç bir şey buldum |
i found interesting something |
| gerçekten ilginç bir şey |
something really interesting |
| diğer ilginç şey |
the other interesting thing |
| ilginç olan şey |
the interesting thing was |
| ilginç grup |
interest group |
| ilginç |
interesting |