kilit bir alan

kilit bir alan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kilit bir alan are a key area

kilit bir alan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kilit asma kilit lock padlock
kilit kilit dikişi tuck lock seam
kilit bir alan olarak ortaya çıkıyor is emerging as a key area
birkaç kilit alan several key areas
birçok kilit alan many key areas
yer alan kilit faktör key factor involved in
altı kilit alan the six key areas
alan alan field by field
alan veya alan area or field
yakın alan ve uzak alan near field and far field
yerel alan veya geniş alan local area or wide area
bir kilit a lock
kilit bir oyuncu olarak as a key player
bir kilit takılıysa if a lock is fitted
bir kilit one lock
kilit bir amaç a key objective
kilit bir oyuncu olmak be a key player
kilit bir faktör olarak as a key factor
kilit bir ortak olarak as a key partner
kilit bir rol oynuyorlar are playing a key role
kilit bir rol üstlenmek assume a key role
kilit bir konu yapmak making a key issue
bir kilit an interlock
yerine bir kilit a lock in place
yasadışılıkla mücadele tedbirlerine kilit bir rol atfedilir a key role is ascribed to measures to combat illegal
daha geniş bir stratejinin kilit kısmı key part of a broader strategy
uygunluğun kilit bir unsuru a key element of compliance
yöneticilerin kilit bir rolü var managers have a key role
kilit bir oyuncu olmak being a key actor in
kilit bir oyuncu olmak being a key player
kilit yönleri bir araya getirmek bring together key aspects
yeni bir kilit tak install a new lock
kilit bir stratejik konumdaydı was in a key strategic location
ona bir kilit a lock on her
bir silindirik kilit a cylinder lock
bir kilit bilgi kaynağı örneği ile with a sample of key informants
bir kilit olabilir a lock can be
bir dizi kilit bilgi boşluğu a number of key knowledge gaps
kilit bir politika önceliği. a key policy priority.
kilit bir hükümet önceliği a key government priority
manyetik bir kilit a magnetic lock
kilit bir pozisyonda bulunmak occupy a key position
bir asma kilit ile kilitli locked with a padlock
soyunma ve bir kilit locker and a lock
kilit bir dönüm noktası işaretleme marking a key milestone
büyük olasılıkla kilit bir zorluk olmaya devam edecek likely remain a key challenge
herhangi bir kilit ortak any key partners
kilit bir politika girişimi a key policy initiative
politika gündeminde kilit bir madde a key item on the policy agenda
başarının kilit bir bileşeni a key component of success