insanların bilmesini önlemek

insanların bilmesini önlemek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
insanların bilmesini önlemek prevent people from knowing

insanların bilmesini önlemek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
insanların bunu bilmesini istiyoruz we want people to know that
insanların bilmesini istiyoruz we want people to know
bunu bilmesini sağla make it known that
bilmesini istiyorum i want him to know
kadınların bilmesini sağlamak empower women to know
bu onların bilmesini sağlar that allows them to know
onların bilmesini sağla let's them know
onun bilmesini istemiyorum i do not want her to know
öğrencilerin bilmesini istiyorum i want students to know
ve öğretmenin bilmesini sağlayın and let the teacher know
bütün dünyanın bilmesini istiyorum i want the whole world to know
umrunda olduğunu bilmesini sağla let her know you care
bilmesini istiyorsun you want him to know
önlemek ve önlemek prevent and avoid
insanların aynı soydan geldiği inancı monogenesis
renkli insanların gelişimi için ulusal birlik national association for the advancement of colored people
insanların becerileri people skills
insanların demokrasisi people's democracy
insanların cephesi people's front
tüm insanların affedileceği doktrini universalism
insanların sayısı number of people
insanların çoğunluğu the majority of people
insanların hareketi movement of people
insanların hayatı people's lives
insanların kendileri people themselves
insanların ihtiyacı people need
insanların toplanması gathering of people
senin insanların your people
insanların önünde in front of people
insanların of people
genç insanların arasında among young people
insanların serbest dolaşımı free movement of people
insanların geçim kaynakları people's livelihoods
insanların katılımı involvement of people
insanların hareketliliği mobility of people
insanların oynadığı oyunlar games people play
insanların sağlığı people's health
insanların hayatı people's life
insanların yerinden edilmesi displacement of people
insanların payı share of people
insanların katılımı people involvement
insanların davranışları people's behaviour
insanların karışımı mix of people
insanların kalibrasyonu caliber of people
diğer insanların of other people
insanların kesiti cross section of people
insanların yaşadığı yer where people live
insanların toplu bulk of people
insanların ihtiyaçları people's needs
insanların hakları people's rights