| sıcaklık kontrollü değil |
not temperature controlled |
sıcaklık kontrollü değil terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| kontrollü sıcaklık |
controlled temperature |
| sıcaklık kontrollü depolama |
temperature controlled storage |
| sıcaklık kontrollü oda |
temperature controlled chamber |
| sıcaklık kontrollü taşıma |
temperature-controlled transport |
| sıcaklık kontrollü ürünler |
temperature controlled goods |
| sıcaklık kontrollü kamyon |
temperature controlled truck |
| sıcaklık kontrollü alan |
temperature controlled area |
| sıcaklık kontrollü kargo |
temperature controlled cargo |
| sıcaklık kontrollü ortam |
temperature-controlled environment |
| kontrollü sıcaklık altında |
under controlled temperature |
| güvenlik için sıcaklık kontrollü |
temperature controlled for safety |
| sıcaklık kontrollü araçlar |
temperature controlled vehicles |
| sıcaklık kontrollü kaplar |
temperature-controlled containers |
| sıcaklık kontrollü teslimat |
temperature controlled delivery |
| kontrollü sıcaklık aralığı |
controlled temperature range |
| sıcaklık kontrollü açık havuz |
temperature controlled outdoor pool |
| sıcaklık kontrollü basınç |
temperature-controlled pressure |
| sıcaklık kontrollü depo |
temperature controlled warehouse |
| kesinlikle kontrollü sıcaklık |
strictly controlled temperature |
| sıcaklık kontrollü rejenerasyon |
temperature-controlled regeneration |
| sıcaklık kontrollü şarap mahzeni |
temperature-controlled wine cellar |
| sıcaklık kontrollü radyofrekans |
temperature controlled radiofrequency |
| sıcaklık ve nem kontrollü |
temperature and humidity controlled |
| sıcaklık ve nem kontrollü oda |
temperature and humidity controlled room |
| sıcaklık kontrollü nakliye |
temperature controlled transportation |
| sıcaklık kontrollü paslanmaz çelik fıçılar |
temperature controlled stainless steel vats |
| sıcaklık kontrollü hız |
temperature-controlled speed |
| sıcaklık kontrollü ürün |
temperature controlled product |
| hız kontrollü sıcaklık |
rate controlled temperature |
| kontrollü değil |
no controlled |
| plasebo kontrollü çalışmalar değil |
not placebo-controlled studies |
| kontrollü |
controllably |
| kontrollü |
controlled |
| kontrollü deney |
controlled experiment |
| kontrollü patlama |
controlled explosion |
| kontrollü hipotansiyon |
controlled hypotension |
| kontrollü mekanik havalandırma |
controlled mechanical ventilation |
| kontrollü solunum |
controlled respiration |
| kontrollü madde |
controlled substance |
| kontrollü havalandırma |
controlled ventilation |
| kontrollü salım |
controlled-release |
| kontrollü |
controversial |
| aşırı kontrollü |
over-controlled |
| kısım kontrollü |
portion-controlled |
| radyo kontrollü |
radio-controlled |
| silikon kontrollü doğrultucu |
silicon-controlled rectifier |
| iyi kontrollü |
well-controlled |
| yer kontrollü yaklaşım |
ground-controlled approach |
| plasebo kontrollü |
placebo-controlled |
| randomize kontrollü deneme |
randomized controlled trial |