| bir insanın şansı |
a person's chance of |
bir insanın şansı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| bir insanın gelişme şansı |
a person's chance of developing |
| bir insanın |
of a people |
| bir insanın etrafında |
around a person |
| bir insanın konumu |
position of a person |
| bir insanın doğası |
nature of a person |
| bir insanın |
of a human |
| bir insanın süre |
the amount of time a person |
| bir insanın hayatında |
in a person's life |
| bir insanın ana hatları |
outline of a person |
| bir insanın ırkı |
a person's race |
| bir insanın değeri |
a person's worth |
| bir insanın her şeyi |
everything that a person |
| bir insanın yetersizliği |
a person's inability |
| bir insanın nedenleri var |
there are reasons that a person |
| bir insanın |
those of a person |
| bir insanın ömrü |
a person's lifetime |
| bir insanın büyümesi |
a people outgrow |
| bir insanın bedeni |
a person's body |
| bir insanın imhası |
destruction of a people |
| bir insanın |
would have caused a person to |
| bir insanın sahip olduğu algısı |
the perception that a person has about |
| bir insanın karakteri |
the character of a person |
| bir insanın özelliği |
feature of a person |
| makul bir insanın sahip olacağı anlayışı, |
the understanding a reasonable person would have had, |
| bir insanın dünya görüşü |
a person's worldview |
| bir insanın yaşı |
a person's age |
| bir insanın en iyi arkadaşı |
the best friend of a human |
| her insanın bir güzelliği vardır |
every person has a beauty |
| bir insanın sahip olması gereken |
that a person should have |
| bir çocuk her insanın altında olduğu anlamına gelir |
a child means every human being below |
| bir insanın hayalleri |
dreams of a people |
| bir insanın işleyişi |
a person's functioning |
| bir insanın özü |
epitome of a man |
| bir insanın doğduğu şey |
something a person is born with |
| bir insanın diğerine olan sevgisi asla azalmaz |
the love of one human being for another is never lessened by |
| bir insanın düşüncesini bozmak |
disrupt a person's thinking |
| bir insanın ortasında |
in the middle of a people |
| insanın bir ürünüdür |
is a product of human |
| bir insanın küçük düşürülmesi |
humiliation of a person |
| herhangi bir insanın anlamı olarak |
as meaning any person |
| bir insanın durumu |
situation of a person |
| bir insanın hikayesi |
the story of a person |
| bir insanın yasadışı öldürülmesi |
unlawful killing of a human being |
| bir insanın kişisel farkındalığı |
a person's self-awareness |
| bir insanın durumu |
condition of a person |
| bir insanın güçlü yönleri |
a person's strengths |
| gerçek bir insanın |
of a natural person |
| bir insanın algısı |
the perception that a person |
| aynı türden makul bir insanın anlayışı |
the understanding that a reasonable person of the same kind |
| birlikte çalışan bir insanın yapabileceği zaman iyi hissettiriyor |
it feels good when a team of people working together can do |