etkileyen en önemli konulardan biri

etkileyen en önemli konulardan biri teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
etkileyen en önemli konulardan biri one of the major issues affecting

etkileyen en önemli konulardan biri terimi için benzer kelimeler ve anlamları
en önemli konulardan biri one of the most important issues
konulardan biri one of the issues
en tartışmalı konulardan biri one of the most controversial issues
ana konulardan biri one of the main issues
en acil konulardan biri one of the most pressing issues
ana konulardan biri one of the major issues
konulardan biri one of the topics
kilit konulardan biri one of the key issues
sektördeki en sıcak konulardan biri one of the hottest topics in the industry
sıcak konulardan biri of the hottest topics
ilk konulardan biri one of the first issues
tartışılan ana konulardan biri one of the main issues discussed
en sıcak konulardan biri one of the hottest topics
yasal konulardan sorumlu responsible for legal matters
bu konulardan of these subjects
teknik konulardan sorumlu olmak be in charge of technical issues
konulardan oluşuyor consisted of subjects
aşağıdaki konulardan birine tıklayın click on one of the topics below
bu konulardan sorumlu responsible for such matters
tüm konulardan geçmek passing in all subjects
bu konulardan sorumlu is in charge of these matters
olası konulardan of possible subjects
bazı konulardan bahsedin mention some issues
biri etkileyen one impacting the
etkileyen önemli konular key issues affecting
önemli derecede etkileyen significantly affecting
etkileyen en önemli faktör most important factor that affects
ünlü biri, tanınmış biri a celebrity
biri ile biri arasında between one and another
herhangi biri veya her biri any or every
her biri üçte biri one third each
biri onda biri one tenth the size
biri artı biri ne kadar? how much is one plus one?
dörtte biri ile üçte biri one fourth to one third
beşte biri ve üçte biri one fifth and one third
her biri için beşte biri one fifth for each
her biri veya herhangi biri each or any
etkileyen affecting
etkileyen effecting
rüşvetle etkileyen kimse embracer
etkileyen impacting
etkileyen influencing
olumsuz etkileyen adversely affecting
değişimi etkileyen effecting change
etkileyen that affect
beni en çok etkileyen ne what struck me most
ağır etkileyen severely affecting
etkileyen konular issues affecting
derinden etkileyen deeply affecting
etkileyen faktörler factors impacting