bize hep verirler

bize hep verirler teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bize hep verirler they always give us

bize hep verirler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
rapor verirler they report
nasıl ücret verirler how they fare
neye değer verirler what they value
nasıl geri verirler how they give back
en çok değer verirler they value most
karar verirler they decree
hakkında karar verirler they decide about
hakkında bilgi verirler they inform about
cevap verirler vermez as soon they respond
ile tepki verirler they react with
kendilerini verirler they give themselves
ses verirler they voice
özerkliklerine değer verirler they value their autonomy
taahhüt verirler they make commitment
birine izin verirler they allow one
kararlar verirler they make decisions
bize destek olmak için bize katılın join us in supporting
bize sağlama konusunda bize katılın join us in ensuring
bize bir fırsat vererek bize bir iyilik yapıyor. he is doing us a favor by giving us an opportunity to do so.
robeco bize prim hisse senetleri en iyi performans gösteren bize değer fonudur robeco us premium equities is best-performing us value fund
ya hep ya hiç all-or-none law
hep beraber şarkı söyleme barbershop singing
hep bir hep a
aksilikler hep üst üste gelir it never rains but it pours
hep birlikte masse
hep birlikte all together
hep olacak will always be
hep genişleyen ever-widening
diğer taraftaki çimenler hep daha yeşildir the grass is always greener on the other side
hiç yokken hep olmak abundantly clear
hep daha büyük ever-larger
seni hep seveceğim i'll always love you
şimdi hep beraber all together now
hep birlikte all togheter
ben hep içindeyim i am all in
seni hep hatırlıyorum i always remember you
hep yeni ever new
hep sevdim i have always liked
dün seni sevdim seni hala seviyorum, hep ... i loved you yesterday i love you still, i always have....i a
hep birlikte we all together
hep olacak always will be
hep istedim i always wanted to
hep oldum i always have been
hep were always
sen hep you are always
bunu hep düşündüm i have always thought that
hep kazanırsın you always win with
hep merak etmişimdir i always wondered
ya hep ya hiç teklifi all-or-nothing proposition
ya hep ya hiç yaklaşımı all or nothing approach