| bir daha hiç duyulmadı |
was never heard from again |
bir daha hiç duyulmadı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| hiç duyulmadı |
was never heard |
| görüldü ama duyulmadı |
seen but not heard |
| görüldü ve duyulmadı |
seen and not heard |
| kaygı duyulmadı |
no concerns were raised |
| hiçbiri duyulmadı |
none of them have been heard from |
| saygı duyulmadı |
weren't respected |
| duyulmadı |
not heard from |
| hiç veya hiç |
at all or not |
| hiç & # 039; hiç |
hasn't any |
| hiç kimse hiç düşünmezdi |
nobody would have ever thought |
| hiç ya da hiç |
once or not at all |
| daha iyi bir zaman hiç olmadı |
there has never been a better time |
| bir daha hiç görmedim |
never seen again |
| onu bir daha hiç görmedim |
i never saw him again |
| onu bir daha hiç görmedim |
i never saw her again |
| size daha önce hiç bir abd verilmiş mi? |
have you ever been issued a u.s. |
| o bir daha hiç görülmedi |
he was never seen again |
| onu bir daha hiç görmedim |
never saw him again |
| daha önce hiç yapılmamış bir şey |
something that has never been done before |
| daha önce hiç bulunmadığım bir yer |
place i've never been before |
| onu bir daha hiç görmedi |
she never saw him again |
| daha önce hiç görülmemiş bir şey değil |
is like nothing ever seen before |
| daha doğru bir kelime hiç konuşulmadı |
truer word were never spoken |
| daha önce hiç yapmadığı bir şey |
something she never did before |
| daha önce hiç yapmadıkları bir şey |
something they have never done before |
| bir hiç daha az |
a none the less |
| daha önce hiç görülmemiş bir hızda |
at a pace never seen before |
| ondan bir daha hiç haber almadım |
i never heard from her again |
| daha önce hiç bulunmadığım bir yer |
a place i had never been before |
| ve bir daha hiç görmedim |
and never seen again |
| daha önce hiç görülmemiş bir şekilde |
in a way never seen before |
| daha önce hiç görülmemiş bir şey gibiydi |
was like nothing ever seen before |
| hiç daha iyi bir şey tattım |
i never tasted something better |
| onu bir daha hiç görmedim |
i have never seen her again |
| daha önce hiç görmediğiniz bir şey |
nothing you've ever seen before |
| daha sert, daha iyi, daha hızlı, daha güçlü |
harder better faster stronger |
| coşku olmadan hiç bir zaman büyük bir başarı elde edilmedi |
nothing great was ever achieved without enthusiasm |
| ile ilgili hiç bir zaman bir şey olmadı |
has never had qualms about |
| hiç bir zaman bir bireyler topluluğu olmadık ya da |
that we have never been just a collection of individuals or |
| daha verimli, daha yeşil ve daha rekabetçi bir kaynak sağlama |
promote a more resource efficient, greener and more competed |
| daha önce hiç olmadığı gibi |
like never before |
| daha önce hiç |
never before |
| daha önce hiç olmadığı kadar |
more than ever before |
| daha önce hiç |
ever before |
| daha önce hiç olmadığı gibi |
as never before |
| daha önce hiç görmedim |
never seen before |
| daha önce hiç görülmedi |
never before seen |
| daha önce hiç duymadım |
i have never heard |
| daha önce hiç yapılmadı |
never done before |
| daha önce hiç olmadı |
has never been more |