bir çiftin ayrılışı

bir çiftin ayrılışı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir çiftin ayrılışı the break-up of a couple

bir çiftin ayrılışı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir çiftin ortağı partner of a couple
bir çiftin her üyesi each member of a couple
bir çiftin üzerinde over a pair of
bir çiftin parçası olmak be part of a pair
bir çiftin var you've got a couple
çiftin bir kızı var the couple has a daughter
senin çiftin your couple
çiftin kendisi the couple themselves
çiftin iki üyesi the two members of the couple
çiftin mülkü couple's property
çiftin kadın woman of the couple
çiftin varlıkları couple's assets
çiftin arkadaşı friends of the couple
çiftin ebeveynleri couple's parents
büyük bir ayrılışı temsil eder represents a major departure
euro'nun ayrılışı break-up of the euro
katılımcıların ayrılışı departure of participants
ayrılışı his departure
ayrılışı her departure
ayrılışı his departure from
fiyat ayrılışı price breakout
ayrılışı üzerine upon his departure
görevin ayrılışı mission's departure
ayrılışı ile with the departure of
geminin ayrılışı departure of the vessel
ayrılışı its departure
çalışanın ayrılışı employee's departure
delegelerin ayrılışı departure of delegates
ayrılışı üzerine upon her departure
öğrenci ayrılışı student departure
ayrılışı its break-up
ayrılışı temsil etmek represent a departure
müşteri ayrılışı client departure
gelen malzeme ayrılışı material departures from
başkanın ayrılışı the departure of the president
heyetin ayrılışı departure of the delegation
kendi ayrılışı own departure
uçağın ayrılışı departure of the plane
üyelerin ayrılışı departure of members
kıyı ayrılışı coastal leaving
diktatörün ayrılışı dictator's departure
öğrencilerin ayrılışı students departure
bağlantının ayrılışı severance of the link
oğlanın ayrılışı the boy's departure
operasyonların ayrılışı the departure of operations
ayrılışı nedeniyle due to the departure of
saddam hussein 'in ayrılışı saddam hussein's departure
bir ... bir kırılganlık bir ... bir a...a brokenness a...a
bir tilki bir keresinde bir peynir parçasıyla bir karga uçarken görmüş a fox once saw a crow fly off with a piece of cheese in its
bir bir bir one-one-one