büyük bir tehlike var

büyük bir tehlike var teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
büyük bir tehlike var there is a great danger

büyük bir tehlike var terimi için benzer kelimeler ve anlamları
tehlike tehlike endanger health
büyük büyük büyük büyük dede great great great great grandfather
bir tehlike var there is a danger that
ciddi bir tehlike var there is a serious danger
gerçek bir tehlike var there is a real danger that
gerçek bir tehlike var there is a real danger
büyük bir tehlike a major hazard
tehlike var there is a danger
tehlike var hazard is present
çok fazla tehlike var there are many dangers
tehlike de var there is also the danger
tehlike var danger is present
tehlike var there exist the danger
tehlike var danger exist
çok az tehlike var there is little danger
büyük tehlike grave danger
büyük tehlike great danger
en büyük tehlike greatest danger
büyük tehlike great jeopardy
en büyük tehlike the biggest danger
büyük tehlike great hazard
büyük tehlike major danger
büyük tehlike altında in great danger
büyük tehlike great peril
daha büyük tehlike bigger danger
daha büyük tehlike greater hazard
en büyük tehlike greatest danger from
büyük tehlike altında are in great danger
büyük tehlike altında in grave danger
büyük tehlike big danger
büyük tehlike big hazard
bunu büyük tehlike olarak görüyorum. i see this as the great danger for
büyük tehlike huge danger
büyük tehlike altında are in grave danger
büyük olasılıkla tehlike most likely danger
en büyük tehlike greatest hazard
çok büyük tehlike very great danger
büyük, büyük, büyük büyükbaba great-great-great-grandfather
büyük, daha büyük, en büyük big, bigger, biggest
büyük büyük büyük torun great-great-great granddaughter
büyük-büyük-büyük-büyükannesi great-great-great-grandmother
büyük büyük büyük torun great great great great grandson
büyük-büyük-büyük torun great-great-great grandchildren
büyük-büyük-büyük-torun great-great-great-grandchild
büyük-büyük-büyük-büyükbaba great-great-great-granddad
büyük büyük büyük torunu great-great-great-grandson
büyük-büyük-büyük amca great-great-great uncle
orada bir irade var, bir yolu var where there's a will, there's a way
orada bir irade var bir yolu var where there's a will there's a way
orada bir irade var bir yolu var there's a will there's a way