çalışanlar haktan yararlanıyor

çalışanlar haktan yararlanıyor teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
çalışanlar haktan yararlanıyor employees enjoy the right

çalışanlar haktan yararlanıyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yenilemek için bu fırsattan yararlanıyor avails itself of this opportunity to renew
faydalardan yararlanıyor reaps the benefits
yararlanıyor are benefitting
yararlanıyor is benefiting
yararlanıyor are benefiting
içgörülerden yararlanıyor draws on insights
yararlanıyor have been benefiting
avantajlarından yararlanıyor harnesses the advantages
yararlanıyor are benefitting from
şimdi bundan yararlanıyor now benefits from
yararlanıyor is benefiting from
mevcut altyapıdan yararlanıyor leverages existing infrastructure
yararlanıyor is profiting upon
o yararlanıyor he is benefiting
yararlanıyor mu does it benefit
davadan yararlanıyor takes advantage of the case
markaların gücünden yararlanıyor leverages the strength of the brands
başkalarından yararlanıyor it is taking advantage of others
yararlanıyor it is benefitting
tam yararlanıyor is taking full advantage
mevcut ip ağ altyapısından yararlanıyor leverages existing ip network infrastructure
hala yararlanıyor still benefiting
çalışanlar ve çalışanlar servants and employees
haktan feragat etmek waive a claim
herhangi bir haktan feragat eder waives any right
haktan vazgeçmek forfeit the right
haktan çekilmek withdraw the right
haktan yoksun devoid of merit
haktan feragat waiver of a right
herhangi bir ahlaki haktan feragat etmek waive any moral rights
bir haktan vazgeçmek give up a right
bu haktan feragat veya tazminat waiver of that right or remedy
herhangi bir haktan feragat etmek waiving any right
haktan ödün vermek compromise the right
bir haktan vazgeçmek discharge a right
açıkça herhangi bir haktan vazgeçme expressly waive any rights
haktan feragat ediyorum i waive the right
herhangi bir ahlaki haktan feragat eder waives any moral rights
bir haktan taviz vermek compromise a right
herhangi bir haktan vazgeçmek forfeit any right
haktan çekilmek withdraw a right
haktan feragat etmez does not waive the right
herhangi bir iddia veya haktan feragat waives any claim or right
haktan çekilme withdraw entitlement
herhangi bir yasal haktan feragat etmek waive any legal rights
bu haktan vazgeçmek give up that right
hiçbir haktan mahrum değil not exclusive of any rights
haktan feragat waives a right
haktan feragat etmek waive an entitlement
haktan vazgeçme forfeiting the right