Goca
Sözlük
güzel bir kız
güzel bir kız
teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı
Türkçe
İngilizce
güzel bir kız
it s a pretty girl
güzel bir kız terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kız kardeşinin kız kardeşi
your sister's sister
kız kız
girl's girl
annen, kız kardeş veya kız hiç meme kanseri geçirdi mi?
has your mother, sister or daughter ever had breast cancer?
böyle güzel bir kız
such a beautiful girl
ne güzel bir kız
what a beautiful girl
güzel bir kız
a nice girl
güzel bir kız
a beautiful girl
hayat dolu güzel bir genç kız
beautiful young girl full of life
güzel bir genç kız
a beautiful young girl
çok güzel bir kız
a such a beautiful girl
güzel bir kız
a beautiful daughter
çok güzel bir kız
so a pretty girl
güzel bir kız
a pretty girl
güzel bir kız
a dutiful girl
güzel bir kız bebek
of a beautiful baby girl
güzel kız
eyeful
güzel ve çekici kız
looker
güzel kız
pretty girl
güzel kız
beautiful girl
güzel kız
nice girl
güzel kız
beautiful daughter
çok güzel kız
so pretty girl
çok güzel kız
so beautiful girl
güzel kız
dutiful daughter
güzel kız
prettiest girl
çok güzel kız
very pretty girl
en güzel kız
most beautiful girl
çok güzel kız
very nice girl
iki güzel kız
two lovely girls
güzel küçük kız
beautiful little girl
kız güzel
girl cool
iki güzel kız
two beautiful girls
o şehirde yeni ve sahip olduğum en güzel kız.
she 's new in town and the most beautiful girl i had ever s
çok güzel kız
so nice girl
2 güzel kız
2 pretty girls
şimdiye kadarki en güzel kız
the most beautiful girl ever
böyle güzel kız
such beautiful girl
şirketinizin veya ürününüzün güzel, güzel görünümlü bir resmi!
a nice good looking picture of your company or product!
güzel bir güzel
a nice beautiful
güzel bir ruh hali içinde güzel
nice in a good mood
güzel güzel
well well
güzel güzel
great-great
güzel güzel
lovely beautiful
güzel! güzel!
beautiful! beautiful!
güzel, güzel karım
my beautiful, beautiful wife
bir erkek ve bir kız
a boy and a girl
bir zamanlar bir kız vardı
once upon a time there was a girl
bir zamanlar küçük bir kız vardı
once upon a time there was a little girl
biraz kıvrılmış küçük bir kız vardı
there was a little girl / who had a little curl
bir kız
it's a girl