bir grup insanla

bir grup insanla teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir grup insanla with a group of people

bir grup insanla terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir sürü insanla tanıştım i met loads of people
bir insanla yüzleşmek confront a person
bir sürü insanla tanış meet lots of people
bir sürü insanla with lots of people
bir insanla tanışmak to meet a human
bir insanla nasıl ilişki kurarsın how you relate to a person
bir sürü iyi insanla tanıştım met a lot of nice people
bir insanla tanışmak istiyorum i want to meet a person
bir insanla with a people
bir çok insanla tanıştım met a lot of people
bir sürü insanla tanıştım met lot of people
birçok insanla tanıştım i met a lot of people
birçok insanla tanıştım i met many people
birçok insanla tanış meet many people
birçok insanla tanıştım i have met many people
birçok insanla tanıştım i meet a lot of people
birçok insanla tanıştım i met lots of people
birçok insanla tanıştım met many people
çok fazla insanla with so many people
daha fazla insanla tanış meet more people
insanla tanışmak meeting a human
birçok insanla buluşacağım i will meet a lot of people with
her insanla uğraşmak deal with each person
bu kadar çok insanla tanışmak having met so many people
çok insanla tanış meet a lot people
çok yeni insanla tanıştım met so many new people
birçok insanla tanışır meets many people
çok insanla tanıştın you meet a lot of people
birçok insanla tanışır meets lots of people
birçok insanla buluştum met with many people
birçok ilginç insanla tanıştım i meet lot of interesting people
insanla ilişkili potansiyel riskler potential risks associated with human
insanla ilişki kurmak correlate with human
insanla beslemek feed on human
çok hoş insanla tanıştım i met a lot of nice people
birçok insanla karıştı mingle with many
insanla karşılaşmak encounter with human
iki insanla with both people
insanla hizalı aligned with human
çok insanla tanışabilirsin you can meet a lot of people
insanla konuşmak talk a human
çok ilginç insanla tanışmak harikaydı. it was great to meet so many interesting people.
grup dışı grup outgroup ingroup
grup görüşmesi grup görüşmesi groupthink groupthink
bir finansal varlık veya bir grup finansal varlık bozulmuş a financial asset or a group of financial assets is impaired
bir seferde bir grup one group at a time
bir süre için mevcut üç veya daha fazla kişiden oluşan bir grup a group of three or more persons existing for a period
bir bütün olarak bir grup a group as a whole
bir grup insanı bir araya getirmek assemble a group of people
bir denemede bir grup stabil metotreksat kullanıyordu in one trial one group was on stable methotrexate