bu önlemlerin standartlaştırılmış bir anlamı yoktur.

bu önlemlerin standartlaştırılmış bir anlamı yoktur. teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bu önlemlerin standartlaştırılmış bir anlamı yoktur. these measures do not have any standardized meanings

bu önlemlerin standartlaştırılmış bir anlamı yoktur. terimi için benzer kelimeler ve anlamları

herhangi bir anlamı yoktur lacks any sense
hiçbir anlamı yoktur there is no implication that
önlemlerin bir parçası olarak as part of measures
bilinen önemli bir etkisi veya kritik bir tehlikesi yoktur no known significant effects or critical hazards
aptalca bir soru diye bir şey yoktur there is no such thing as a stupid question
önemli bir etkisi veya kritik bir tehlikesi yoktur no significant effects or critical hazards
zamanı c olan bir fikirden daha güçlü bir şey yoktur. there is nothing more powerful than an idea whose time has c
aptalca bir soru diye bir şey yoktur. there is no such thing as a silly question.
standartlaştırılmış standardized
standartlaştırılmış standardised
standartlaştırılmış testler standardized tests
standartlaştırılmış test standardized testing
standartlaştırılmış test puanları standardized test scores
standartlaştırılmış ortalama farkı standardized mean difference
standartlaştırılmış anket standardized questionnaire
standartlaştırılmış terimler standardized terms
karşı standartlaştırılmış standardized against
standartlaştırılmış düzenlemeler standardized regulations
standartlaştırılmış dil standardized language
standartlaştırılmış anketler standardized surveys
standartlaştırılmış garanti planları standardized guarantee schemes
standartlaştırılmış ölçek standardized scale
iso tarafından standartlaştırılmış standardized by iso
standartlaştırılmış ifadeler standardized wording
standartlaştırılmış arayüzler standardized interfaces
standartlaştırılmış ürün standardized item
yaşa göre standartlaştırılmış ölüm oranları age-standardized death rates
içerecek şekilde standartlaştırılmış standardized to contain
standartlaştırılmış oranlar standardized rates
standartlaştırılmış müfredat standardized curriculum
standartlaştırılmış taban çizgileri standardized baselines
standartlaştırılmış ortalama farkı standardised mean difference
standartlaştırılmış belge standardised document
yaşa göre standartlaştırılmış oran age-standardized rate
standartlaştırılmış en iyi uygulamalar standardized best practices
standartlaştırılmış işaretler standardised signs
standartlaştırılmış ölçek standardised scale
standartlaştırılmış envanter standardized inventory
standartlaştırılmış değerler standardized values
standartlaştırılmış ingilizce testi standardized english test
standartlaştırılmış çözümler standardized solutions
standartlaştırılmış otc türev sözleşmesi standardised otc derivative contract
standartlaştırılmış emtia standardized commodity
standartlaştırılmış taban çizgileri standardised baselines
standartlaştırılmış istatistiksel standardized statistical
standartlaştırılmış tahminler standardized estimates
standartlaştırılmış dil standardised language
standartlaştırılmış katsayılar standardized coefficients
standartlaştırılmış çevre standardized environment
standartlaştırılmış özü standardised extract