sadece azaltılabilir

sadece azaltılabilir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sadece azaltılabilir could only be reduced by

sadece azaltılabilir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
sadece azaltılabilir be reduced only by
azaltılabilir lessened
azaltılabilir may be reduced
azaltılabilir can be reduced
azaltılabilir could be reduced
azaltılabilir would be reduced
risk azaltılabilir risk-mitigated
azaltılabilir can be decreased
azaltılabilir can be lessened
azaltılabilir can lead to reduced
önemli ölçüde azaltılabilir could be significantly reduced
artırılabilir veya azaltılabilir may be increased or decreased
azaltılabilir might be reduced
önemli ölçüde azaltılabilir can be drastically reduced
azaltılabilir may be diminished
hacim azaltılabilir volume may be reduced
azaltılabilir as reducible to
azaltılabilir could be decreased
kolayca azaltılabilir can be easily reduced
azaltılabilir could be be reduced to
azaltılabilir it could be reduced
azaltılabilir that be reduced
önemli ölçüde azaltılabilir would be significantly reduced
azaltılabilir may be lessened
azaltılabilir can result in reduced
azaltılabilir might be decreased
etkinlik azaltılabilir effectiveness may be reduced
azaltılabilir it can be reduced to
önemli ölçüde azaltılabilir can be reduced significantly
stok azaltılabilir stock be reduced
maliyetler azaltılabilir costs can be reduced
için azaltılabilir may be reduced for
daha da azaltılabilir could be further reduced
stoklar azaltılabilir inventories could be reduced
azaltılabilir can be abated
sadece sadece sadece just just just
ben sadece sadece i have only just
sadece ve sadece only and exclusively
sadece ve sadece solely and only
sadece sadece sahip have only just
sadece sadece vardı had only just
sadece sadece kazınmış only just scraped
sadece sadece işletmeler only only businesses
ve sadece sadece and only just
sadece sadece only with just
sadece ve sadece bu amaçlar için solely and exclusively for these purposes indicated
sadece; sadece bir only; only one
sadece ve sadece only and solely for
güzellik sadece cildin derin beauty is only skin deep
kiraz kase, hayat sadece bir bowl of cherries, life is just a