yasallığı ele aldı

yasallığı ele aldı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yasallığı ele aldı has addressed the legality

yasallığı ele aldı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yasallığı ele aldı addressed the legality
yasallığı zorlar challenges the legality
yasallığı ne olursa olsun regardless of legality
yasallığı zorluyor challenging the legality
yasallığı incelemek review the legality
yasallığı restore etmek restore the legality
kereste yasallığı timber legality
kalan terimlerin yasallığı veya uygulanabilirliği the legality or enforceability of the remaining terms
yasallığı kontrol etmek control the lawfulness
kararların yasallığı lawfulness of decisions
yasallığı konusunda bir karar bekliyor pending a ruling on its legality
yasallığı onayladı upheld the legality
işlemlerin yasallığı legality of the proceedings
yazılım yasallığı software legality
yasallığı, geçerliliği veya uygulanabilirliği etkilemeyecektir will not affect the legality, validity or enforceability of
işlemin yasallığı lawfulness of processing
kanunun yasallığı legality of the act
para cezası azami yasallığı aşmamak fine not exceeding the statutory maximum
yasallığı kanıtlayan attesting to the legality
ürün yasallığı product legality
bir uygulamanın yasallığı lawfulness of a practice
binanın yasallığı legality of the building
yasallığı gözden geçirememek unable to review the lawfulness
eylemin yasallığı legality of the action
peter piper aldı bir aldı peter piper picked a picked a
kontrolü ele aldı took control
ele aldı has addressed
ele aldı has dealt
soruyu ele aldı addressed the question
ele aldı has dealt with
bu konuyu ele aldı addressed this issue
ele aldı has tackled
ele aldı it dealt with
kontrolü ele aldı had control over
sorunu ele aldı took up the issue
durumu ele aldı addressed the situation
endişelerinizi ele aldı addressed your concerns
ele aldı he tackled
durumu ele aldı handled the situation
o ele aldı she addressed
ele aldı has handled
sorunu ele aldı he addressed the issue
kendini ele aldı handled herself
konuyu ele aldı handled the issue
etkiyi ele aldı addressed the impact
bu soruyu ele aldı addressed this question
ifadesini ele aldı covered the statement
ihtiyaçları ele aldı addressed the needs
genel kurul oturumunu ele aldı addressed the plenary session
ele aldı it has addressed