hapsedilme ile ilişkili

hapsedilme ile ilişkili teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
hapsedilme ile ilişkili associated with incarceration

hapsedilme ile ilişkili terimi için benzer kelimeler ve anlamları
hapsedilme porridge
hapsedilme oranı incarceration rate
yanlış hapsedilme wrongful incarceration
yanlış hapsedilme wrongful confinement
hapsedilme alternatifleri alternatives to incarceration
hapsedilme veya fiziksel özgürlüğün diğer ağır mahrum bırakılması imprisonment or other severe deprivation of physical liberty
hapsedilme cezası punishable by incarceration
hapsedilme cezası punishable by confinement
hapishanede hapsedilme incarcerated in a prison
hapsedilme süresi incarceration period
hapsedilme cezası sentence to incarceration
ilişkili ilişkili activated associated
lenfadenopati ile ilişkili virüs lymphadenopathy-associated virus
ile ilişkili associated with
ile ilişkili is associated with
ile ilişkili relate with
ile ilişkili riskler risks associated with
birbiri ile ilişkili related to each other
ile ilişkili was associated with
ile ilişkili correlating with
ile ilişkili were associated with
ile ilişkili have been associated with
ile ilişkili oldu became associated with
ile ilişkili commingled with
ile ilişkili olabilir can be associated with
ile ilişkili it is associated with
ile ilişkili olabilir may be associated with
kalsitonin geni ile ilişkili peptid calcitonin gene-related peptide
obezite ile ilişkili obesity-related
sağlık hizmeti ile ilişkili healthcare-associated
ile ilişkili that is associated with
ile ilişkili are correlated with
genellikle ile ilişkili typically associated with
ile ilişkili it's related to
genellikle ile ilişkili often associated with
ile ilişkili risk risk associated with
translokasyon ile ilişkili translocation-associated
ile ilişkili maliyet cost associated with
ile ilişkili being associated with
ile ilişkili değil not associated with
kateter ile ilişkili sepsis catheter-related sepsis
ile ilişkili it's related with
kendileri ile ilişkili associated themselves
genellikle ile ilişkili is often associated with
ile ilişkili değil is not associated with
ile ilişkili that are associated with
ile ilişkili olmak become associated with
merkezi hat ile ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonu central line-associated bloodstream infection
ile önemli ölçüde ilişkili significantly associated with
kullanıcı ile ilişkili user-related