hasar görmüş kırmızı kan hücreleri

hasar görmüş kırmızı kan hücreleri teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
hasar görmüş kırmızı kan hücreleri damaged red blood cells

hasar görmüş kırmızı kan hücreleri terimi için benzer kelimeler ve anlamları

zarar görmüş veya hasar görmüş harmed or damaged
kırmızı kan hücreleri red blood cells
paketlenmiş kırmızı kan hücreleri packed red blood cells
koyun kırmızı kan hücreleri sheep red blood cells
kırmızı kan hücreleri öncüleri red blood cells precursors
olgun kırmızı kan hücreleri mature red blood cells
düşük kırmızı kan hücreleri low red blood cells
dolaşan kırmızı kan hücreleri circulating red blood cells
kırmızı ve beyaz kan hücreleri red and white blood cells
orak kırmızı kan hücreleri sickle red blood cells
kırmızı kan hücreleri rbc red blood cells rbc
orak kırmızı kan hücreleri sickled red blood cells
orak şeklindeki kırmızı kan hücreleri sickle-shaped red blood cells
rbc kırmızı kan hücreleri rbc red blood cells
beyaz ve kırmızı kan hücreleri white and red blood cells
sağlıklı kırmızı kan hücreleri healthy red blood cells
taze kırmızı kan hücreleri fresh red blood cells
kırmızı kan hücreleri bozuldu. red blood cells are broken.
kırmızı kan hücreleri yapmak make red blood cells
kırmızı kan hücreleri red bloods cells
kırmızı kan hücreleri hemoglobin taşır red blood cells carry hemoglobin
erken kırmızı kan hücreleri premature red blood cells
kemik iliği kırmızı kan hücreleri bone marrow red blood cells
genetik bozukluk kırmızı kan hücreleri genetic disorder red blood cells
kırmızı kan hücreleri hasarı red blood cells damage
kırmızı kan hücreleri yıkılır red blood cells break down
yüksek güçlü alan başına kırmızı kan hücreleri red blood cells per high powered field
beyaz kan sayımı kırmızı kan white blood count red blood
onarılamayacak kadar hasar görmüş damaged beyond repair
hasar görmüş izolasyon damaged insulation
aksi takdirde hasar görmüş otherwise damaged
hasar görmüş veya tahrif edilmiş damaged or defaced
hasar görmüş had been damaged
çatlamış veya hasar görmüş cracked or damaged
hasar görmüş veya kirlenmiş damaged or soiled
hasar görmüş davalar damaged cases
kaybolmuş, çalınmış veya hasar görmüş lost, stolen, or damaged
rahatsız veya hasar görmüş disturbed or damaged
hasar görmüş durumda in a damaged condition
yıpranmış veya hasar görmüş kablo frayed or damaged cord
hasar görmüş taneler damaged kernels
hasar görmüş fiziksel damaged physical
kayıp veya hasar görmüş ürünler lost or damaged items
yırtılmış veya hasar görmüş torn or damaged
bükülmüş veya hasar görmüş kinked or damaged
istemeden hasar görmüş inadvertently damaged
hasar görmüş veya tahrip olmuş damaged or destroyed
hasar görmüş doku compromised tissue
hasar görmüş olabilir might have been damaged
onarımın ötesinde kayıp veya hasar görmüş is lost or damaged beyond repair