yoğunlaşan küresel kriz

yoğunlaşan küresel kriz teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yoğunlaşan küresel kriz intensifying global financial crisis

yoğunlaşan küresel kriz terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yoğunlaşan küresel kriz intensifying global crisis
yoğunlaşan osteit condensing osteitis
yoğunlaşan kira lease condensate
yoğunlaşan parlatma condensate polishing
yoğunlaşan buhar condensing steam
yoğunlaşan geri kazanım condensate recovery
yoğunlaşan alıcı condensate receiver
yoğunlaşan yağ condensate oil
yoğunlaşan rekabet intensifying competition
yoğunlaşan endişeler intensifying concerns
sürekli yoğunlaşan ever-intensifying
yoğunlaşan taşma condensate overflow
yoğunlaşan boru hattı condensate pipeline
hızla yoğunlaşan rapidly intensifying
sürekli yoğunlaşan steadily intensified
yoğunlaşan buharlar vapours condense
alüminyum yoğunlaşan aluminium condensate
yoğunlaşan sorunlar problems intensified
devam ve yoğunlaşan continuing and intensifying
yoğunlaşan çatışma intensifying conflict
finansman yoğunlaşan with a concentration in finance
yoğunlaşan atık condensate disposal
yoğunlaşan varlık intensifying presence
şiddetle yoğunlaşan strongly intensifying
yoğunlaşan buhar condensate steam
yoğunlaşan atık condensate waste
kriz ne kriz crisis what crisis
kriz ya da kriz yok crisis or no crisis
kriz ve kriz sonrası durumlar için ortaklık çerçevesi partnership framework for crisis and post-crisis situations
küresel finansal kriz global financial crisis
küresel kriz global downturn
küresel ekonomik kriz global economic downturn
küresel ekonomik kriz global economic crisis
küresel kriz global crisis
küresel finansal ve ekonomik kriz global financial and economic crisis
küresel ekonomik kriz global economical crisis
küresel finansal kriz global financial downturn
2008 küresel finansal kriz 2008 global financial crisis
devam eden küresel ekonomik kriz continuing global economic crisis
bir sonraki küresel kriz the next global crisis
2008-09 küresel finansal kriz 2008-09 global financial crisis
küresel kriz global crunch
küresel kriz yönetimi global crisis management
küresel bir finansal kriz tetiklemek trigger a global financial crisis
piyasalarda küresel kriz global downturn in markets
küresel finansal kriz 2008 global financial crisis 2008
küresel kriz vurur global crisis hits
şiddetli küresel kriz severe global crisis
mevcut küresel finansal kriz the current global financial crisis
küresel ekonomik kriz başladı global economic crisis started