dil öğrenmek zorundaydım

dil öğrenmek zorundaydım teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
dil öğrenmek zorundaydım i had to learn languages

dil öğrenmek zorundaydım terimi için benzer kelimeler ve anlamları
hızlı öğrenmek zorundaydım i had to learn fast
bunu öğrenmek zorundaydım i had to learn that
öğrenmek zorundaydım i have had to learn
dil öğrenmek language learning
dil öğrenmek learning languages
dil öğrenmek learn language
dil öğrenmek study languages
dil öğrenmek learning the lingo
yabancı dil öğrenmek learning a foreign language
başka bir dil öğrenmek learning another language
başka bir dil öğrenmek to learn another language
dil öğrenmek study a language
çevrimiçi bir dil öğrenmek learn a language online
herhangi bir dil öğrenmek learning any languages
dil öğrenmek için for learning languages
yeni dil öğrenmek learning new languages
yeni bir dil öğrenmek learning a new language
ikinci dil olarak ingilizce öğrenmek learning english as a second language
sinemada yabancı dil öğrenmek learning foreign languages at the cinema
yabancı dil öğrenmek için for foreign language learning
dil öğrenmek hoşuma gitti i liked learning languages
yabancı dil öğrenmek foreign languages to learn
yabancı dil öğrenmek practice a foreign language
dil öğrenmek lear a language
dil öğrenmek relearn a language
ab'yi rekabetçi tutmanın yanı sıra yeni dil öğrenmek as well as keeping the eu competitive, learning new language
yurtdışında yabancı dil öğrenmek learning a foreign language abroad
yabancı dil öğrenmek learning foreign languages
yabancı dil öğrenmek learn a foreign language
bir dil öğrenmek daha kolay easier to learn a language
konuşma ve dil öğrenmek learn speech and language
dil becerilerini öğrenmek learn language skills
dil öğrenmek katkıda bulunur learning languages contributes
dil öğrenmek learn a tongue
yapmak zorundaydım had to do
çalışmak zorundaydım i had to study
beklemek zorundaydım i had to wait
ödemek zorundaydım i had to pay
almak zorundaydım i had to get
yapmak zorundaydım i had to make
denemek zorundaydım i had to try
yazmak zorundaydım i had to write
seçmek zorundaydım i had to choose
düşünmek zorundaydım had to think
aramak zorundaydım i had to look for
sana söylemek zorundaydım i had to tell you
bakmak zorundaydım i had to look after
yapmak zorundaydım i have had to make
işe gitmek zorundaydım i had to go to work
sağlamak zorundaydım i had to ensure