onları iyi tanımak

onları iyi tanımak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
onları iyi tanımak getting to know them well

onları iyi tanımak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
onları tanımak acquaint them with
onları tanımak make them familiar with
onları tanımak get them acquainted
onları tanımak know them by
onları tanımak familiarizes them with
onları yakından tanımak know them intimately
sadece çok iyi tanımak know only too well
birbirlerini daha iyi tanımak know each other better
iyi tanımak be well acquainted
birbirlerini daha iyi tanımak get to know each other better
daha iyi tanımak için to get better acquainted
daha iyi tanımak become better acquainted
daha iyi tanımak better acquainted with
kendini iyi tanımak acquit himself well
daha iyi tanımak better recognize
daha iyi tanımak getting to know better
daha iyi tanımak lazım got to know better
daha iyi tanımak için to get to know it better
toplumları daha iyi tanımak get to know better the societies
daha iyi tanımak better acquainting
iyi yapılmış bir işi tanımak recognize a job well done
birbirini daha iyi tanımak get to know one another better
daha iyi tanımak got better acquainted
ingilizceyi iyi tanımak well acquainted with the english language
daha iyi tanımak recognize better
oldukça iyi tanımak come to know quite well
seni daha iyi tanımak better acquaint you
biraz daha iyi tanımak get to know a little better
çocuğunuzu daha iyi tanımak getting to know your child better
kendimi daha iyi tanımak to know myself better
iyi performansı tanımak recognize good performance
onları daha iyi tanıyın get to know them better
onları iyi kullanmak put them to good use
onları iyi yapmak making them good
onları daha iyi anlayın understand them better
onları iyi mi yapıyoruz? are we getting them done well
onları daha iyi tanı know them better
onları daha iyi duruma getirmek make them better off
onları daha iyi hissettirir it makes them feel better
onları iyi anladım got them all right
onları iyi yapmak doing them good
onları daha iyi hale getir make them better
onları iyi hissettirmek make them feel good
onları daha iyi duruma getirmek making them better off
onları iyi durumda tut keep them in a condition
onları iyi hazırla prepare them well
onları iyi hazırlar prepares them well
onları iyi görünmesini sağlar it makes them look good
onları daha iyi hale getirir makes them even better
onları daha iyi sığdırmak fit them better