| ile ayırt edilir |
are differentiated with |
ile ayırt edilir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| ayırt edilebilecek kadar ayırt edici |
so distinctive as to be distinguishable |
| alçak ve yüksek aşırı virülans değerleri ile ayırt edilir. |
distinguished by low and high extremes of virulence. |
| ayırt edilir |
discernibly |
| ayırt edilir |
is distinguished |
| ayırt edilir |
is differentiated |
| ayırt edilir |
is distinguished from |
| ayırt edilir |
it is differentiated |
| türlere göre ayırt edilir |
are differentiated by types |
| ayırt edilir |
it is distinguished |
| bu ayırt edilir |
this is distinguished |
| genellikle ayırt edilir |
is generally differentiated |
| ayırt etmek arzu edilir |
it is desirable to distinguish |
| hangi ayırt edilir |
which is distinguished |
| bedenler ayırt edilir |
bodies are distinguished |
| birbirinden ayırt edilir |
are distinguished from one another |
| üç tip ayırt edilir |
three types are distinguished |
| tarafından ayırt edilir |
is differentiated by its |
| ayırt edilir |
are discerned |
| ifade edilir veya ima edilir |
is expressed or implied |
| taburcu edilir veya iptal edilir |
is discharged or cancelled |
| arzu edilir olarak kabul edilir |
is considered desirable |
| ifade edilir veya ima edilir |
are expressed or implied |
| kabul edilir ve takdir edilir |
are accepted and appreciated |
| arzu edilir olarak kabul edilir |
it is deemed desirable |
| tavsiye edilir ve teşvik edilir |
you are advised and encouraged |
| kabul edilir ve kabul edilir |
are acknowledged and accepted |
| tercih edilir olarak kabul edilir |
is considered preferable |
| ile ayırt |
distinguished with |
| ile ayırt |
differentiated with |
| ayırt etmek amacı ile |
intended to distinguish |
| doğru ile yanlış arasındaki farkı ayırt etmek |
distinguish between right and wrong |
| ile ayırt |
distinguished through |
| ayırt edici olmayan bombardıman ile |
by indiscriminate shelling |
| renk ile ayırt edilebilir |
distinguishable by color |
| üstün performans ile ayırt |
distinguished by outstanding performance |
| ile ilgili olarak ayırt |
differentiated in relation to |
| mükemmellik ile ayırt |
distinguished by excellence |
| gerçeklik ile arasındaki farkı ayırt etmek |
distinguish between reality and |
| ile kendilerini ayırt |
distinguished themselves with |
| iyi ile kötü arasındaki farkı ayırt etmek |
to distinguish between good and bad |
| ile ayırt edildi |
has been distinguished with |
| ile ayırt edilebilir |
can be distinguished through |
| ayırt edici özellikleri ile |
with their hallmark |
| iyi ile kötüyü ayırt etmek |
to distinguish good from bad |
| ama ile ayırt |
but distinguished by |
| ayırt edilebilir manifold |
differentiable manifold |
| ayırt etmek |
differentiate |
| ayırt |
discernable |
| ayırt edici işlev |
discriminant function |
| ayırt etme |
discrimination |