dış şoklara yüksek kırılganlık;

dış şoklara yüksek kırılganlık; teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
dış şoklara yüksek kırılganlık; high vulnerability to external shocks;

dış şoklara yüksek kırılganlık; terimi için benzer kelimeler ve anlamları

dış şoklara karşı kendilerini yastık cushion themselves against external shocks
yüksek kırılganlık seviyeleri high levels of fragility
yüksek kırılganlık seviyesi high level of fragility
şoklara dayanmak withstand shocks
şoklara dayanıklılık resilience to shocks
şoklara karşı tamponlar buffers against shocks
şoklara açıklık vulnerability to shocks
şoklara karşı dayanıklılık resilience against shocks
şoklara dayanıklı resilient to shocks
dışsal şoklara açıklık vulnerability to external shocks
finansal şoklara dayanmak withstand financial shocks
şoklara cevaben in response to shocks
dışsal şoklara dayanmak to withstand external shocks
şoklara verilen cevaplar responses to shocks
şoklara karşı tampon a buffer against shocks
güçlü şoklara maruz bırakmak subject it to strong shocks
şoklara karşı dayanıklılık oluşturmak build resilience to shocks
şoklara verilen tepkiler reactions to shocks
şoklara duyarlılık sensitivity to shocks
çeşitli şoklara dayanabilir withstand a range of shocks
şoklara karşı dayanıklı robust to shocks
şoklara cevap vermek responding to shocks
şoklara dayanabiliyor is able to withstand shocks
şoklara uyum sağlamak adjust to shocks
şoklara cevap response to shocks
yorulma ve şoklara karşı direnç resistance to fatigue and shocks
negatif şoklara karşı tampon buffer against negative shocks
şoklara yardım etmek assist shocks
eritrosit kırılganlık testi erythrocyte fragility test
kırılganlık fragility
kırılganlık testi fragility test
beyaz kırılganlık white fragility
kırılganlık kırığı fragility fracture
siyasal kırılganlık political brinkmanship
finansal kırılganlık financial fragility
fiziksel kırılganlık physical frailty
kırılganlık hissi sense of vulnerability
iklim değişikliğine karşı kırılganlık vulnerability to climate change
ekonomik kırılganlık endeksi economic vulnerability index
paylaşılan kırılganlık shared frailty
soğuk kırılganlık cold brittleness
kılcal kırılganlık capillary fragility
ozmotik kırılganlık osmotic fragility
çatışma ve kırılganlık; conflict and fragility;
politik kırılganlık political fragility
kırılganlık modelleri frailty models
devlet kırılganlık endeksi state fragility index
bir kırılganlık hissi a sense of vulnerability
kırılganlık seviyesi level of fragility
kırılganlık hissi fragile sentiment