tereddüt etmeyebilir

tereddüt etmeyebilir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
tereddüt etmeyebilir may not hesitate

tereddüt etmeyebilir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kabul etmeyebilir may not accept
ifşa etmeyebilir may not disclose
devam etmeyebilir may not proceed
takip etmeyebilir may not follow
ihlal etmeyebilir may not infringe
iddia etmeyebilir may not assert
hizmet etmeyebilir may not serve
kabul etmeyebilir may not admit
takip etmeyebilir may not pursue
empoze etmeyebilir may not impose
takip edebilir veya etmeyebilir may or may not follow
müdahale etmeyebilir may not intervene
hizmet etmeyebilir might not serve
tereddüt eden kaybolur he who hesitates is lost
tereddüt hesitate
tereddüt hesitated
tereddüt hesitating
tereddüt vals hesitation waltz
tereddüt etme do not hesitate
tereddüt etmeyin don't hesitate
tereddüt etmeden without hesitation
lütfen bizimle bağlantı kurmaya tereddüt etmeyiniz please do not hesitate to contact us
sormakta tereddüt etmeyin don't hesitate to ask
lütfen tereddüt etmeyin please don't hesitate
daha fazla bilgiye ihtiyacınız olursa, lütfen tereddüt etmeyin should you need further information, please do not hesitate
üriner tereddüt urinary hesitancy
idrar tereddüt urinary hesitation
tereddüt etme do no hesitate
tereddüt ettim i hesitated
tereddüt etme not hesitate
tereddüt etmek hesitate about
tereddüt etti he hesitated
tereddüt etmek be hesitant
lütfen sormakta tereddüt etmeyin please do not hesitate to ask
tereddüt etmek yok have no hesitation
tereddüt etmeden with no hesitation
asla tereddüt etme never hesitate
temasa geçmekte tereddüt etme don't hesitate to get in touch
tereddüt ediyorum i am hesitant
tereddüt etme don not hesitate
tereddüt etmez does not hesitate
benimle iletişime geçmekte tereddüt etme don't hesitate contacting me
herhangi bir sorunuz varsa lütfen tereddüt etmeyin if you have any questions please do not hesitate
tereddüt etme do not hestitate
tereddüt etmek hesitant about
temasa geçmek için tereddüt etmeyin do not hesitate to get in touch
tereddüt ediyordum i was hesitating
tereddüt etmedim didn't hesitate
biraz tereddüt some hesitation
daha fazla bilgiye ihtiyacınız olursa tereddüt etmeyin if you need more information do not hesitate