| ihtiyacınız olabilecek her şey için emrinizde |
at your disposal for anything you may need |
ihtiyacınız olabilecek her şey için emrinizde terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| ihtiyacınız olabilecek her şey için emrinizdeyim |
i am at your disposal for anything you may need |
| ihtiyacınız olabilecek her şey için hizmetinizdeyiz. |
we remain at your disposal for anything you may need. |
| ihtiyacınız olabilecek her şey |
everything you might need |
| ihtiyacınız olabilecek her şey |
anything you might need |
| ihtiyacınız olabilecek her şey |
everything you could possibly need |
| ihtiyacınız olabilecek her şey |
everything you may need |
| ihtiyacınız olabilecek her türlü bilgi için |
for any information you may need |
| ihtiyacınız olabilecek herhangi bir şey |
anything else you may need |
| ihtiyacınız olabilecek bir şey |
something else you may need |
| ihtiyacınız olabilecek bilgiler |
information you may need |
| ihtiyacınız olabilecek daha fazla bilgi |
further information you may need |
| ihtiyacınız olabilecek uygulamalar |
applications you may need |
| ihtiyacınız olabilecek açıklama |
clarification you might need |
| ihtiyacınız olabilecek herhangi bir konaklama |
any accommodations you may need |
| ihtiyacınız olabilecek sarf malzemeleri |
supplies you may need |
| ihtiyacınız olabilecek belgeler |
documentation you might need |
| projenizi incelemek için emrinizde |
is at your disposal to study your project |
| ihtiyacınız olan her şey için tüm görevinizdeyiz |
we are to your entire disposition for anything you need |
| emrinizde |
is at your disposal |
| emrinizde |
are at your disposal |
| ben sizin emrinizde |
i'm at your disposal for |
| tamamen emrinizde kalırız |
we remain entirely at your disposal |
| emrinizde |
are at your command |
| ekibimiz emrinizde |
our team is at your disposal |
| sizin emrinizde kalıyoruz, bizimle temas kurmaktan çekinmeyin |
we remain at your disposition, don't hesitate to contact us |
| elbette, eğer varsa, emrinizde kalırız. |
we will, of course, remain at your disposal if you have any |
| ihtiyacınız olan her şey |
anything you need |
| olabilecek bir şey |
anything that could |
| olabilecek bir şey |
something you might |
| yakında olabilecek bir şey |
something which might soon |
| olabilecek bir şey |
something which may happen |
| olabilecek bir şey değil |
not something that can be |
| olabilecek bir şey |
something that could happen |
| sahip olabilecek bir şey |
something which could have |
| her şey için bir yer ve her şey yerine |
a place for everything and everything in its place |
| şirketin ismiyle ilgili olabilecek her türlü hak |
the name of the company any rights that may correspond |
| ve olabilecek her soruyu cevapla |
and answer any question you may have |
| engel olabilecek her türlü engeli kaldırmak |
to move any obstacles that may impede |
| olabilecek her türlü sorunuzu sorun. |
ask any questions that you might have. |
| sebep olabilecek her türlü rahatsızlık |
any inconvenience that may cause |
| ihtiyacınız olan her şeyle |
with everything you need |
| ihtiyacınız olan her şeyi al |
get everything you need |
| ihtiyacınız olan her şeye sahiptir. |
has everything you need. |
| her şey ve her şey |
every act and thing whatsoever |
| her şey ve her şey |
all and every act and thing |
| her şey ve her şey gider |
everything and anything goes |
| her şey her şey |
everything it all |
| olabilecek diğer soruları cevaplamak için |
to answer any further questions you might have. |
| tabii ki, burada olabilecek tüm soruları cevaplamak için buradayım. |
i am, of course, here to answer any questions you may have. |
| her şey, her yerde, her zaman |
anything, anywhere, anytime |