ürün düzeyinde güvenlik

ürün düzeyinde güvenlik teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ürün düzeyinde güvenlik item-level security

ürün düzeyinde güvenlik terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ürün düzeyinde ürün item level product
ürün düzeyinde at product level
ürün düzeyinde at a product level
işletme düzeyinde güvenlik enterprise-level security
banka düzeyinde güvenlik bank-level security
uygulama düzeyinde güvenlik application-level security
banka düzeyinde güvenlik bank-grade security
güvenlik ağı düzeyinde at a safety net level
veritabanı düzeyinde güvenlik database-level security
kullanıcı düzeyinde güvenlik user-level security
nesne düzeyinde güvenlik object-level security
topluluk düzeyinde güvenlik açığı değerlendirmeleri community-level vulnerability assessments
ürün bazında ürün product by product basis
ürün veya ürün item or product
ürün çekme ve ürün geri çağırma product withdrawal and product recall
bu ürün veya ürün ailesi için packard. packard for this product or product family.
ürün güvenlik profili product safety profile
uygun güvenlik önlemlerine ilişkin ürün product with regard to the appropriate safety precautions
ürün güvenlik kodu product safety code
ürün materyali güvenlik bilgi formları product material safety data sheets
amonyak düzeyinde artma ammonemia
c düzeyinde c-level
il düzeyinde provincewide
düzeyinde at the level of
lisans düzeyinde degree level
devlet düzeyinde state level
ülke düzeyinde at country level
sınıf düzeyinde at grade level
avrupa düzeyinde at european level
avrupa düzeyinde european level
topluluk düzeyinde at the community level
site düzeyinde at the site level
şirket düzeyinde at company level
grup düzeyinde at group level
işletme düzeyinde business-grade
yönetim kurulu düzeyinde at board level
proje düzeyinde at project level
ülke düzeyinde at a country level
firma düzeyinde at the firm level
ulusal veya uluslararası sınıflandırma düzeyinde level in national or international classification
kabine düzeyinde cabinet-level
politika düzeyinde at policy level
sınıf düzeyinde on grade level
devlet düzeyinde at the state level
hane düzeyinde at the household level
nüfus düzeyinde at the population level
perakende düzeyinde at the retail level
giriş düzeyinde roller entry-level roles
insan düzeyinde on a human level
üye devlet düzeyinde at member state level