ana hedeflerden biri

ana hedeflerden biri teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ana hedeflerden biri one of the main objectives

ana hedeflerden biri terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ana hedeflerden biri one of the main goals
ana hedeflerden biri one of the major goals
ana hedeflerden biri one of the main targets
için ana hedeflerden biri one of the main targets for
ana hedeflerden biri one of the main objectives was
hedeflerden biri one of the goals
en önemli hedeflerden biri one of the most important objectives was
hedeflerden biri one of the objectives
en iddialı hedeflerden biri one of the most ambitious goals
hedeflerden biri one of the objectives was
hedeflerden sapma deviation from targets
ünlü biri, tanınmış biri a celebrity
biri ile biri arasında between one and another
herhangi biri veya her biri any or every
her biri üçte biri one third each
biri onda biri one tenth the size
biri artı biri ne kadar? how much is one plus one?
dörtte biri ile üçte biri one fourth to one third
beşte biri ve üçte biri one fifth and one third
her biri için beşte biri one fifth for each
her biri veya herhangi biri each or any
ana sebeplerden biri one of the main reasons
ana kaygılardan biri one of the main concerns
ana sebeplerden biri one of the main causes
ana biri olarak as one of the main
ana sorunlardan biri one of the main problems
ana kaygılarımdan biri one of my main concerns
ana odak noktalarından biri one of the main focuses
ana konulardan biri one of the main issues
ana özelliklerden biri one of the main features
ana sürücülerden biri one of the main drivers
ana sebeplerden biri one of the major reasons
ana avantajlardan biri one of the main advantages
ana konulardan biri one of the major issues
ana yerlerden biri one of the main places
ana amaçlarından biri one of the main aims
ana tehditlerden biri one of the main threats
ana engellerden biri one of the main obstacles
bunun ana nedenlerinden biri one of the main reasons for this is
ana şirketlerden biri one of the main companies
ana sonuçlardan biri one of the main outcomes
ana eksenlerden biri one of the main axes
ana pozitiflerden biri one of the main positive
ana caddelerden biri one of the main streets
ana direklerden biri one of the main pillars
ana yollardan biri one of the main ways
ana sebeplerden biri one of the main reasons for
ana argümanlardan biri one of the main arguments
ana yeniliklerden biri one of the main innovative
ana hedeflerimden biri one of my main goals