enfeksiyon önleyici ilaçlar

enfeksiyon önleyici ilaçlar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
enfeksiyon önleyici ilaçlar anti-infection drugs

enfeksiyon önleyici ilaçlar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
önleyici önleyici pre-emptive preventive
nöbet önleyici ilaçlar anti-seizure medications
önleyici ilaçlar preventive drugs
reddi önleyici ilaçlar anti-rejection drugs
anksiyete önleyici ilaçlar anti-anxiety medications
nöbet önleyici ilaçlar anti-seizure drugs
bulantı önleyici ilaçlar anti-nausea drugs
nöbet önleyici ilaçlar anti-seizure medicine
gut önleyici ilaçlar anti-gout medications
pıhtılaşma önleyici ilaçlar anti-clotting medications
parazit önleyici ilaçlar anti-parasitic drugs
özlem önleyici ilaçlar anti-craving medications
grip önleyici ilaçlar almak taking anti-flu medications
kanser önleyici ilaçlar delivering anti-cancer
iltihap önleyici ilaçlar anti inflammation medication
spastisite önleyici ilaçlar anti-spasticity medication
ilaçlar ve ilaçlar drugs and medicines
ilaçlar ve ilaçlar drugs and medications
ilaçlar veya ilaçlar drugs or medication
ilaçlar ve ilaçlar drugs and medicaments
ilaçlar veya ilaçlar medications or drugs
bakteriyel enfeksiyon bacterial infection
çapraz enfeksiyon cross infection
endojen enfeksiyon endogenous infection
fokal enfeksiyon focal infection
enfeksiyon infection
enfeksiyon bağışıklığı infection immunity
enfeksiyon tükenme psikozu infection-exhaustion psychosis
minimal enfeksiyon dozu minimal infecting dose
fırsatçı enfeksiyon opportunistic infection
yavaş enfeksiyon slow infection
ölümcül enfeksiyon terminal infection
viral enfeksiyon viral infection
enfeksiyon kontrolü infection control
akut enfeksiyon acute infection
enfeksiyon oranı infection rate
cinsel yolla bulaşan enfeksiyon sexually transmitted infection
enfeksiyon belirtileri signs of infection
enfeksiyon kaynağı source of infection
ezici enfeksiyon overwhelming infection
aktif enfeksiyon active infection
enfeksiyon kapmak get an infection
paraziter enfeksiyon parasitic infection
sistemik enfeksiyon systemic infection
üriner enfeksiyon urinary infection
yaygın enfeksiyon widespread infection
enfeksiyon oranı rate of infection
ciddi enfeksiyon serious infection
erken enfeksiyon early infection
hayatı tehdit eden enfeksiyon life-threatening infection