| benim için bir zevk olurdu |
it would be my pleasure |
benim için bir zevk olurdu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| benim için bir zevk olurdu |
it would be a pleasure for me |
| benim için büyük bir zevk olurdu |
it would be a great pleasure for me |
| benim için zevk olurdu |
would be my pleasure |
| benim benim benim |
my, my, my |
| ile paylaşmak için bir zevk olurdu |
it would be a pleasure to share with |
| iletişim kurmak için bir zevk olurdu |
it would be a pleasure to contact |
| bizim için zevk olurdu |
it would be our pleasure |
| bu benim için bir zevk |
it's my pleasure |
| benim için bir zevk olacak |
it will be a pleasure for me |
| benim için büyük bir zevk |
it is a great pleasure for me |
| bu benim için bir zevk |
it's a pleasure for me |
| duyurmak benim için bir zevk |
it is my pleasure to announce |
| tavsiye etmek benim için bir zevk |
it is my pleasure to recommend |
| benim için bir zevk |
a pleasure for me |
| sizi bilgilendirmek benim için bir zevk |
it is my pleasure to inform you |
| seni selamlamak benim için bir zevk |
it is my pleasure to greet you |
| sunmak benim için bir zevk |
it is my pleasure to submit |
| tanıtmak benim için bir zevk |
it is my pleasure to introduce |
| benim için bir zevk |
for me it is a pleasure |
| iletmek benim için bir zevk |
it is my pleasure to convey |
| sayın başkan, sonunda benim için özel bir zevk |
mr president, it is a special pleasure for me finally |
| bu fırsatı değerlendirmek benim için bir zevk |
it is a pleasure for me to take this opportunity to |
| bu benim için bir zevk |
it is a delight for me |
| benim için büyük bir zevk |
it is a big pleasure for me |
| seninle konuşmak benim için bir zevk |
it's my pleasure to speak with you |
| davet etmek benim için bir zevk |
it is a pleasure for me to invite |
| tebrik etmek benim için bir zevk |
it is my pleasure to congratulate |
| konuşmak benim için bir zevk |
it's my pleasure to speak |
| burada olmak benim için bir zevk |
it's a pleasure for me to be here |
| benim için bir zevk |
is a pleasure for me |
| kabul etmek benim için bir zevk |
it is my pleasure to accept |
| benim için gerçek bir zevk |
it is a true pleasure for me |
| benim için bir zevk olur |
for me it'd be a pleasure |
| benim için bir zevk olacağım |
i will be a pleasure for me to |
| benim için bir zevk |
a delight for me |
| bir zevk olurdu |
would be a pleasure |
| çalışmak bir zevk olurdu |
it would be a pleasure to work |
| bir zevk olurdu |
it would have been a pleasure |
| çalışmak bir zevk olurdu |
it would be a pleasure working |
| hizmet etmek bir zevk olurdu |
it would be a pleasure to serve |
| bir zevk olurdu |
would be a delight |
| benim için iyi olurdu |
it would be nice for me |
| benim için olurdu |
for me it would be |
| benim için uygun olurdu |
it would be convenient for me |
| benim için küstah olurdu |
it would be presumptuous of me |
| benim için onur olurdu |
for me it would be a honor |
| benim için zevk |
pleasure for me |
| benim için büyük zevk |
it is my great pleasure |
| benim için zevk olacak |
will be a pleasure for me |
| benim için zevk |
my pleasure for |