kalıcı bir süre içinde

kalıcı bir süre içinde teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kalıcı bir süre içinde within a peremptory deadline

kalıcı bir süre içinde terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir süre ve bir süre once and a while
kalıcı kalıcı yaralanmayı önlemek için to prevent grave permanent injury
kalıcı ve kalıcı permanent and lasting
kalıcı kalıcı yaralanma grave permanent injury
sucul ortamda uzun süre kalıcı, toksik etki toxic to aquatic life with long lasting effects
uzun süre kalıcı renk long lasting color
uzun süre kalıcı göz kalemi long lasting eye pencil
sucul ortamda uzun süre kalıcı, çok toksik etki. very toxic to aquatic life with long lasting effects.
uzun süre kalıcı toksik long lasting toxic
size daha uzun süre kalıcı güç verir it gives you longer lasting power for
uzun süre kalıcı lasting for a long time
h411 sucul ortamda uzun süre kalıcı, toksik etki. h411 toxic to aquatic life with long lasting effects
ağızda uzun süre kalıcı tat long-lasting taste in the mouth
uzun süre kalıcı köpüklü long-lasting sparkling
kalıcı süre duration perpetual
bir aydan fazla olmayan bir süre içinde within a period of not more than one month
kalıcı bir düşüş içinde are in permanent decline
süre, süre ile sınırlıdır is limited in duration to the duration
makul bir süre içinde within a reasonable time
bir süre içinde within a period
çok kısa bir süre içinde in a very short time
kısa bir süre içinde within a short period of time
makul bir süre içinde within a reasonable period of time
bir süre içinde over a time
bir süre içinde in a period
kısa bir süre içinde over a short period of time
bir süre içinde over a span
belirli bir süre içinde over a certain period of time
belirli bir süre içinde within a specified time
bir süre içinde in a span of
makul bir süre içinde within a reasonable period
kısa bir süre içinde temas kuracağız we will be in touch shortly
sınırlı bir süre içinde over a limited period of time
kısa bir süre içinde over a short period
bir süre içinde within a span
belli bir süre içinde within a certain time period
nispeten kısa bir süre içinde within a relatively short time
makul bir süre içinde within a reasonable timeframe
tek bir süre içinde within a single period
bir süre içinde within a term of
belirli bir süre içinde within a specific
belli bir süre içinde within a certain time
bir süre içinde within a time
bir süre içinde within a time limit
makul bir süre içinde within a reasonable time period
kısa bir süre içinde within a short time period
belirli bir süre içinde over a given period of time
belirli bir süre içinde within a defined period
aşmayan bir süre içinde within a period not exceeding
kısa bir süre içinde over a short