alternatif iş ve gelir fırsatlarının yaratılması

alternatif iş ve gelir fırsatlarının yaratılması teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
alternatif iş ve gelir fırsatlarının yaratılması the creation of alternative job and income opportunities

alternatif iş ve gelir fırsatlarının yaratılması terimi için benzer kelimeler ve anlamları

balıkçılık fırsatlarının tahsisi allocation of fishing opportunities
istihdam fırsatlarının eksikliği the lack of employment opportunities
balıkçılık fırsatlarının dağıtılması distributing fishing opportunities
yeni iş fırsatlarının güvence altına alınması secure new business opportunities
eğitim fırsatlarının eşitsizliği inequality of educational opportunities
balıkçılık fırsatlarının tespiti ve tahsisi fixing and allocation of fishing opportunities
eğitim fırsatlarının eksikliği lack of educational opportunities
iş fırsatlarının eksikliği lack of business opportunities
yeni iş fırsatlarının açılması opening up of new job opportunities
iş bağlantısı fırsatlarının belirlenmesi identifying business linkage opportunities
iş fırsatlarının kilidini açın unlock business opportunities
yeni iş fırsatlarının belirlenmesi identifying new business opportunities
emek fırsatlarının of labour opportunities
iş fırsatlarının peşinde pursuit of business opportunities
istihdam fırsatlarının iyileştirilmesi improving employment opportunities
işlerin yaratılması creation of jobs
yaratılması gerek need to be created
yeni yaratılması creation of new
toplumların yaratılması creation of societies
fırsatların yaratılması generation of opportunities
taleplerin yaratılması generation of requisitions
aklın yaratılması creation of the mind
yaratılması gerekiyor needs to be created
yeni işlerin yaratılması creation of new jobs
istikrarın yaratılması creation of stability
hak yaratılması creation of right
gazların yaratılması creation of gases
ön koşulların yaratılması creation of pre-conditions
sıfırdan yaratılması gerekiyor needs to be created from scratch
yaratılması gerekiyordu had to be created
yerel kapasitelerin yaratılması creation of local capacities
işlemin yaratılması the process's creation
yaratılması muhtemel likely to be created
yeni işlerin yaratılması n the creation n of new jobs
stokların yaratılması creation of stocks
dalgaların yaratılması creating ripples
yeni eşyaların yaratılması the creation of new items
tek pazarın yaratılması creation of the single market
eserin yaratılması creation of the piece
yaratılması önerildi suggested to create
firmaların yaratılması creation of firms
bir hak yaratılması creation of a right
tarihin yeniden yaratılması recreation of history
işletmelerin yaratılması enterprises creation
örgütün yeniden yaratılması recreating the organization
yüksek yoğunluklu işgücü işlerinin yaratılması creation of high-intensity labour jobs
okulların yaratılması creation of schools
yaratılması öngörüldü envisaged the creation
müzenin yaratılması the creation of the museum
yeteneklerin yaratılması creation of capabilities