| daha önce bulunmadım |
i haven't been before |
daha önce bulunmadım terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| orada daha önce hiç bulunmadım |
i have never been there before |
| daha önce hiç ispanya'da bulunmadım |
i have never been in spain before |
| daha önce hiç bulunmadım |
i had never been to before |
| daha önce hiç orada bulunmadım |
i'd never been there before |
| daha önce okulda bulunmadım |
i haven't been in school before |
| daha önce hiç orada bulunmadım |
never been there before |
| hiç bulunmadım |
i have never been |
| orada bulunmadım |
there haven't been |
| hiç ispanya'da bulunmadım |
i have never been in spain |
| bağlantıda bulunmadım |
i haven't been in touch |
| çevrede bulunmadım |
i haven't been around |
| çünkü hiç orada bulunmadım |
because i have never been there |
| etrafta bulunmadım |
haven't been around |
| talepte bulunmadım |
i didn't request |
| iddiada bulunmadım |
had no claim |
| o zamandan beri orada bulunmadım |
haven't been there since |
| yeterince uzun zamandır bulunmadım |
haven't been around long enough |
| yeterince uzun zamandır bulunmadım |
have not been around long enough |
| orada kendimde bulunmadım |
i haven't been there myself |
| yeterince uzun zamandır bulunmadım |
i haven't been around long enough |
| burada bulunmadım |
i haven't been here |
| ben hiç avrupa'da bulunmadım |
i have never been in europe |
| hiç ispanya'da bulunmadım |
i had never been in spain |
| taahhütlerde bulunmadım |
have not delivered on promises |
| henüz bulunmadım |
i have not yet been to |
| bağlantıda bulunmadım |
i haven't been in contact |
| daha sert, daha iyi, daha hızlı, daha güçlü |
harder better faster stronger |
| daha önce daha iyi |
better earlier |
| daha önce görülenden daha büyük |
greater than seen before |
| daha önce daha iyi |
at sooner the better |
| daha önce iki kez düşünmek daha iyi olurdu |
i'd better think twice before |
| daha önce daha iyi |
better even earlier |
| daha önce olduğundan daha güçlü ortaya |
emerge even stronger than before |
| daha önce daha sonra |
more then before |
| daha önce karşılaştırıldığında daha |
more in comparison with previously |
| vade tarihinden önce veya önce |
on or before the due date |
| her şeyden önce seni sonsuza dek seveceğim, ilk önce sizsiniz. |
above all love you forever primarily on the world's first is you. |
| parçaları takmadan veya çıkarmadan önce ve temizlemeden önce |
before putting on or taking off parts, and before cleaning |
| daha hızlı daha yüksek daha güçlü |
faster, higher, stronger |
| daha daha daha |
more more more |
| daha fazlasını yapmak, daha iyisini yapmak ve daha ileriye ulaşmak |
doing more, doing better and reaching further |
| daha büyük daha iyi daha hızlı |
bigger better faster |
| daha az söylemek ve daha fazlasını yapmak daha iyidir |
it is better to say less and to do more |
| daha uzun, daha sağlıklı, daha aktif yaşamlar |
longer, healthier, more active lives |
| şarj londra merkezini daha temiz, daha güvenli ve daha fazlasını yaptı |
the charge has made central london a cleaner, safer and more |
| daha sağlıklı, daha zengin ve daha iyi eğitimli |
healthier, wealthier and better educated |
| daha verimli, daha yeşil ve daha rekabetçi bir kaynak sağlama |
promote a more resource efficient, greener and more competed |
| web'de gezinmeyi daha hızlı, daha güvenli ve daha kolay hale getirin. |
make browsing the web faster, safer, and easier. |
| burada daha önce |
hereinbefore |
| daha önce var olmak |
pre-exist |